Bir aşçı Edirne Beyazıd Külliyesi'nde,
Yahya Baba diye anılırmış çevresinde.
Türlü türlü pişirirmiş arkadaşlarına,
Ama pilavı benzemezmiş başkalarına.
Hep salavat ile pirinçleri ayıklarmış,
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta