Yarin kirpiğine çiğ düşmüş,
Yüreğimi seller basmış.
Yarin kolları boş kalmış,
Ruhum sımsıkı sarılmış...
Yarin gözleri uykusuz kalmış,
GÜNEŞ YOKSA BAHAR ÇİÇEK AÇMIYOR,
YARİN GÖZLERİ YOKSA KALEM YAZMIYOR.
HASRETİN RÜYALARIMI DA ALDI GİTTİ,
HAYALİN BİLE ÖZLEMİNİ SÖNDÜRMÜYOR.
BİLMEM Kİ YAR DOĞAR MI GECELERİME?
Yeryüzü karanlıktan kurtuldu, Nur yetim doğduğunda.
Anneler ağlamaz oldu artık, kız çocukları doğduğunda.
Huzur buldu dünya, Kisra'nın sarayları yıkıldığında.
Amine, sanki cenneti koklamıştı, yavrusunu kokladığında.
Bir Gül’ü sevince, bingül’ü kokladım.
Bingül’ü koklayınca, bir Gül’e ulaştım.
Bir Gül’e ulaşınca, Yesrib’e sarıldım.
Yesrib’e sarılınca, Medine de kaldım.
Medine de kalınca, Mekke’ye yandım.
Mekke’ye yanınca, Kara Sevdama vardım.
Aşk mı dedin gülüm..?
Yaşamak için ölüm…
Vuslat için hasret,
Buymuş tek çözüm…
Ateş, İbrahim’e gül olurken, bana oldu kül.
O’nda olup da, ben de olmayandı tevekkül.
Ben, asla İbrahim olamazdım elbette,
Lakin, ateşe girip de, derlemeliydim gül.
Hiç ölmeyecekmiş gibi çalışırken dünyaya,
Yarın öleceğini, hiç mi hiç düşünmedin.
Seher vakitlerini kurban ederken uykuya,
Nefsinin kurbanı olduğunu hiç düşünmedin.
Vur patlasın çal oynasın dı, hayat felsefen,
‘Kardeşlerim’ dedi bize Kutlu Nebi,
Görmek istedi, görmeden sevenleri.
Mü’minler bir binanın tuğlaları idi,
Cenneti isteyen, birbirini sevmeliydi.
Hamurumuz aynı topraktan,
Bir gün sen çıkıvermiştin karşıma rüyalarımdan,
Sessizce gelip, uyurken öpmüştün alnımdan.
Alın yazıma gül kokun dokunmuştu dudaklarından,
Sen yazılmıştın Efendim, çıkmamacasına hayatımdan.
İlk göz ağrım benim,
Hem de ilk göz nurum.
Tarifsiz sevincim,
Hem de bitmez kederim...
İyi ki'm oldun benim,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!