yağmur altında
sen, en güzel düşlerini beklerken
yağmur başlar ansızın
göklerin gri örtüsü
kabuslar süzülür geceye
üstüne-üstüne gelir
sık ağaçların dalları
ıslak sarmaşıklar gibi dolanır boğazına
yüreğine
her bir damla, özlemin çığlıklarına karışır
geceyi yırtar sessizce
kaçamazsın
gölgeler yağmurda büyür
hasretin ağırlığı omuzlarında
sırılsıklam bir bekleyişle
gece seni içine çeker
ama ben
o sokakta değilim
saçların, yağmur damlalarıyla dans ederken
avucuma dökülürken bir bir
kuş tüyü hafifliğinde
her bir telinde özlemin kokusu
ıslak ve tanıdık
titreyen yüreğim
seninle dolu
her bakışında bir yudum hasret
her dokunuşunda bir damla sevda
gözlerim,
omuz başından süzülen bir su damlasına takılır
kollarına, sonra ayaklarına iner
toprağa karışır usulca
ve ben, o damlanın peşine takılırım
yağmurun akıntısına
belli etmeden
sessizce
seni izlerim
an gelir, yağmur dinmez
bütün sevdiklerini özlersin, yağmur altında
sisli sokaklarda kaybolmuş yüzler
çaresizlik, ıslak bir rüzgar gibi eser yüreğinde
boş bir silahın patlayışı gibi
gökyüzü yankılanır
binlerce düş ölür içinde
özlemin ağırlığı
yağmurla büyür
o ıslak kederde değilim şimdi
bir çalı kuşu gibi
kanatlarımda yağmur, akıyorum seninle
o damlayım ben, dereye karışan
ağaç dalından süzülen yaprak gibi
eğreti engelleri aşarız
sel sularına aldırmayız
toprak kaysa, yollar ayrılsa, umursamayız
şartsız kavuşmalara yol alırız
yağmurun en coşkun şarkısında
biliyorum, son buluşmada
ya ben olacağım tanık
ya da deniz
ikimizi kucaklayacak
yağmurlu kuytular sus
hadi, şelalenin bir ucundan tutalım
yağmur maviye boyasın saçlarımızı
yüreğimizdeki denizin rengine
bulansın yollarımız
volkanlar sönsün
dünya sussun
sen yeter ki hayalini yağmura düşürme
en sevdiğimiz şarkıyı dinleyelim
yağmurun ritmine karışsın notalar
ıslak kaldırımlar dans etsin bizimle
çocukluğumuzun yağmuru çıkagelir
yağmurla yıkanmış
tenekeyle bağlanmışız kuyruğuna
ıslak ve neşeli
karnımız doyunca, öpmek gelir aklımıza
kuytulara kaçarız
ellerimiz yağmurda kenetlenmiş
caddenin sonunda, gök gürler
suç üstümüze kalmasın diye, gözlerimizde saklanırız
ıslak bir sır gibi
meydan saati altında
yağmur altında
yakamıza karanfiller takalım, damlalarla süslensin
kitapçıları gezelim, ellerimizle dokunalım sayfalara
ay sonunu düşünmeden
beğendiğin elbiseye bakalım
ben yakası mavi olanı sevdim
ama senin istediğin neyse
söyle
faili meçhul saatlerde
yaşadıklarımızı tartışalım yağmurlu gecelerde
görüşler keskin, bakışlar ıslak ve soğuk
efkar ateşe düşer, kavgalar kanlı bıçaklı
ama sen koluma girip kaçırırsın beni
faili meçhul bu sevda olayından
sonrası gazete sayfalarında
ıslak ve siyah mürekkepten öğrenir
tüm istanbul
sekiz manşet
sekiz sütün
ağlayan yağmur gibi
aşkımızı
o günden sonra güneş başka bir yönden doğar
yağmurun renklerinde
kumsala izlerimiz düşer
damlalarla karışır
sevdamız düşlerde saklı kalır
yağmurlu gecenin aşıkları diye
redfer
İlyas Kaplan
Kayıt Tarihi : 28.7.2025 19:36:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!