Yağmurum Sana Değil

Ersen Beyazıt Özer
43

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yağmurum Sana Değil

Vazgeçtim
Her şeyden
Yumuşaklığım yüzünden

Bir gün…
Susup kalacağım

Ardımdan ağlayan
Her kadına
Küfrü basacağım

Bilirim
Cesedim
Kıymetlidir benden

Damağımda
Kan tadı

Yaram diyeceğim
Tezeneye…
Yüreğimin ağrısı

Ağla diyeceğim
Parmaklarıma
Saklanma ceplerime

Gözlerim…
Suskunsun senelerdir
Yerdesin hep
Kıvılcımlar yansıtsana

Hele sen…
Aklımın sesi
Gecelerimin
Ak sakallı
Dedesi

Yudumlasana
Çalakaşık
Önünden
Akıp giden ırmağı

Kırsana kalemini

Adını yazsana
Yüce dağlara

Bir kuş olsana
Masmavi…
Ateşten…

Yalınayak
Yürüsene üstünde
Yüreğinin
Bırakıp gidenlerin…

Paramparça etsene

Bırak kalemini
Kaysın
Gitsin toprağa

Tarlada çalışan
Kadınları yazsın
Mesela…

Belleri bükük
Sanki
Öyle doğmuşlar

Hayratları yaz
Köy yollarında

Sabahın kokusunu…

Hasattan
Firar etmiş
Başağın
Avuçta
Sımsıkı tutuluşunu

Toprağın rengini
Yaz mesela…

Seni
Gün şafakta
Patikalara düşüren
Uzayıp giden
Yolları yaz

Mahallenin delisini…

Göbeğinin
Yarıçapını yaz

Ama…

Gitmeyi yazma…

Ne diyeceksen
Şimdi de…

Çek
Çıkar yüreğini

Koy
Oldu olacak
Masanın ortasına

De sözünü…

Gidersen
Sanıyorsun ki
Ardından gelirim
Gelmezsem
Yalnız mı
Öleceksin

Sevmelerin intikam
Veda etmen
İhanet

La’l ettin dilimi
Ve de elimi

Bir sözüm var sana

Aşk…
Bir hazinedir…
Değerlenir…
Gizli kaldıkça…

Ersen Beyazıt Özer
Kayıt Tarihi : 29.10.2007 18:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Sevgili dostlarım, Yazmaya başlayalı çok oldu aslında; ama, kırıntılarımı birilerinin okuduğu zamanlar, taze ekmek kokusundan uzak değil hafızamda. Biliyorum, gün oluyor upuzun yazıyor bu şuursuz, birikimsiz ellerim, belki de kendi zamanından çalmamak; ya da sizi sıkıp boğmamak için. Gün oluyor yanlış anlaşılıyor demek istedikleri, bazen de, inadına tanımıyor alfabenin sekiz harfini. Ne diyeyim, aklım; ne dilime hakim, ne de elime. Şafak üstüme üstüme gelirken, bazen çığlığım sığmıyor ana dilime. Bir şişe şaraptan destan yazıyor, parmaklarım bazen; ama, bana (Kimsin sen? Söyle!) desen, suskunum. Yaratılış bu; parmaklarım ve dilim, emre her zaman karşı. İttifak, ben doğunca kurulmuş… Hani, duruyorum ya bazen; sanmayın ki, içimdeki şair ölmüş, ben, hep yolu özlerim, bilin ki, bu bedende bir ihtilal olmuş. Halk bu, durur, biriktirir, fısıldar gerekirse hasat mevsimini, gün geldiğinde, koyar yerine, pencere önündeki ihtilal çiçeğini… Dili ve eli, hapiste tutamazsın, aklı hep zincirlere mahkum etsen de… Gözlerim Esir başkasına Fayda yok Yüreğimden Senin değil Elindeki Unutma Erkekler Aşkı Bilmez ki Hayatıma bir şey katmadan, sadece zamanımı çalan, bakınca; maskelerden başka hiçbir şey görmediğim insancıklara… Vakit geçtikçe Boyları uzuyordu… Ömürlerini… Hiç tükenmez sandılar Güneş saklanınca En yakın dağın ardına Gölgeler… Birer birer… Gözlerimin önünde Toprağa gömüldüler 24,09,07 Karahayıt - Denizli ........................................ Kırmızı ışıkta üç defadır bekleyen, geçenlere gülücükler dağıtan, dudakları boyalı; ama, iç dünyası paramparça kadına… Gülüşün önceki geceden Saçların darmadağın Suya… Epeydir küssün sanırım Işığa bile yeniksin Ama bana Hiç te yabancı değilsin Çünkü… Kaybedenleri Aynalardan tanırım ......................................... Kucağında bebeğiyle yanıma gelip, hiçbir şey söylemeden avucunu açarak, gözlerimi acıtan kadına… Bakma bana… En azından Yalan söyleme kendine Adımlarım Uzundur seninkinden Kaçabilirim Üç adımda Kanayan gözlerinden ....................................... Avucundaki modern iletişim aletinden parmaklarını ve de gözlerini dakikalarca ayıramayan, arada bir gelen cevaba kızıp yerdeki sigara izmaritlerini tekmeleyen delikanlıya… Sevdayı… Asri mektuplar Öldürüyor sanki Özlemek… Beklemek yok ki Hüküm… Yüreğinin değil Başparmağının elindesin Düşünmeden Yanlış bir söz söylese… Cehennemlerdesin ........................................ İçeride içilmesi yasak zehirli emziğini, camdan sarkarak içine çeken, gözleri bir noktada, belli ki birini bekleyen; uzun, kapkara saçlı kıza… Yağmur… Sel… Arap kızı… Yok hiçbiri aslında Saçların Yalnızlığa mahkum Prenses edasında… Birini bekliyorsun Yüreğini Salmışsın sepetle Sepet… Saçlarına bağlı sanki Gelir mi… Bilmem… Bu masalı Ben yazmadım ki ....................................... Bu masada saatlerdir oturuyorum, seninle tanış oldu gözlerimiz. Ben gideceğim ama, sen kalacaksın; biliyorum. Hala, ısrarla, ölümüne; belki de gelir diyen adama… Sözüm söz Söylemeyeceğim Buradan Bin kez geçtiğini Aklın git diyor Yüreğin sırılsıklam Veda et tek kozuna Son sigarana… Aslında biliyorsun Gidenlerin Gelmeyeceğini ...................................... İçindeki çocuğu kaybetmiş, kendinden başka her şeyi aynalarda görebilen, suya destanlar yazmaya çalışan adama… Bunlar Senin gözlerin mi Yerde midir hep Işıltısı yüreğinin… Saate hep Yalandan mı bakarsın Susup kaldı mı kalemin Aynalarda kendine Oyunlar mı oynadın Sen yine de Devam et hayal kurmaya Yalnız başına olsa da ...................................... Gözlerimin önünde yıkılıp giden adama… Ya deliriyorsun Ya da Gözlerini okuyorsun Herkesin… Sahte dokunuşlar Artık git Diyen bakışlar… Ya sen deliriyorsun Ya da Çok şey ummuşsun İnsanoğlundan ..................................... Aynadaki adama… Bilirim acımazsın… Yakarsın İstanbul’u Denize hükmün yok Ama geceyi Alevlere boğarsın Sana dargın kalmaz Bu şehir Küserse… Sonsuza kadar Sen de Susarsın 30,09,07- 02,10,07 Taksim – İstanbul

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nihal Akcan
    Nihal Akcan

    Usta bir kalem yazınca şiir okumak büyük bir haz veriyor..

    Cevap Yaz
  • Yağmur Kelebek
    Yağmur Kelebek

    Tbrkler Sevgilerimle

    Yureginize saglik

    Cevap Yaz
  • Hacı Ali Aydın
    Hacı Ali Aydın

    bir şair bir şiire ancak böyle bir duygu yükler. tebrikler

    Cevap Yaz
  • Saadet Ün
    Saadet Ün

    Yağmurum Sana Değil

    Vazgeçtim
    Her şeyden
    Yumuşaklığım yüzünden

    Bir gün…
    Susup kalacağım

    Ardımdan ağlayan
    Her kadına
    Küfrü basacağım

    Bilirim
    Cesedim
    Kıymetlidir benden

    Damağımda
    Kan tadı

    Yaram diyeceğim
    Tezeneye…
    Yüreğimin ağrısı

    Ağla diyeceğim
    Parmaklarıma
    Saklanma ceplerime

    Gözlerim…
    Suskunsun senelerdir
    Yerdesin hep
    Kıvılcımlar yansıtsana

    Hele sen…
    Aklımın sesi
    Gecelerimin
    Ak sakallı
    Dedesi

    Yudumlasana
    Çalakaşık
    Önünden
    Akıp giden ırmağı

    Kırsana kalemini

    Adını yazsana
    Yüce dağlara

    Bir kuş olsana
    Masmavi…
    Ateşten…

    Yalınayak
    Yürüsene üstünde
    Yüreğinin
    Bırakıp gidenlerin…

    Paramparça etsene

    Bırak kalemini
    Kaysın
    Gitsin toprağa

    Tarlada çalışan
    Kadınları yazsın
    Mesela…

    Belleri bükük
    Sanki
    Öyle doğmuşlar

    Hayratları yaz
    Köy yollarında

    Sabahın kokusunu…

    Hasattan
    Firar etmiş
    Başağın
    Avuçta
    Sımsıkı tutuluşunu

    Toprağın rengini
    Yaz mesela…

    Seni
    Gün şafakta
    Patikalara düşüren
    Uzayıp giden
    Yolları yaz

    Mahallenin delisini…

    Göbeğinin
    Yarıçapını yaz

    Ama…

    Gitmeyi yazma…

    Ne diyeceksen
    Şimdi de…

    Çek
    Çıkar yüreğini

    Koy
    Oldu olacak
    Masanın ortasına

    De sözünü…

    Gidersen
    Sanıyorsun ki
    Ardından gelirim
    Gelmezsem
    Yalnız mı
    Öleceksin

    Sevmelerin intikam
    Veda etmen
    İhanet

    La’l ettin dilimi
    Ve de elimi

    Bir sözüm var sana

    Aşk…
    Bir hazinedir…
    Değerlenir…
    Gizli kaldıkça…

    Ersen Beyazıt Özer


    Yoruma gerek yok... Şiir anlatıyor kendini...
    Şiirdi okuduğum... Beğenince bir şiiri alıp kopyalıyorum işte böyle...

    Tebrikler
    Saygımla

    Cevap Yaz
  • Vasfiye Çetin
    Vasfiye Çetin

    'Sevmelerin intikam
    Veda etmen ihanet'
    .........'Bilirim
    ......... cesedim
    ..........kıymetlidir
    ..........benden'
    'Açık bir hazinedir...
    .Değerlidir...
    .Gizli kaldıkça...'


    ***Şiir'in içinden*****
    ve
    **** Şiiri yazan'dan***
    'Dili ve eli, hapiste tutamazsın,
    .aklı hep zincirlere mahküm etsen de...'

    Neticede - Ersen Beyazıt ÖZER - Harikalar yaratan!

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (10)

Ersen Beyazıt Özer