kadınları aldatılan bir şehir için
fahişe bir yataktır yaşamak
koynunda bakire ölüm uykuları
Pencereden bir yağmur bakar ya
güneşi sustururken bu yağmur
düşlerimi kalem yapıp
çamurdan ellerime
rüyalarını çizerdim sevgilimin.
gözümde saç telleri
tanrıya kaçan korkularımı yıkardı.
son damla ki kanadında
ürkek gamzeler açan
güvercin kaçışıydı bu yağmur.
zoruma giderdi ayak seslerim
kısı şarkı sözleri gibi.
yeşil benizli yağmurlar
köy şairi topraklarda.
kalbinde bir vedanın
iki damla gülse de içinden
iki güneş yas tutar
biri ötekinin hayali
öteki birinin gerçeği.
yakarak merdiven akşamları
gece küserdi çocuksu kahrından
sesimiz güneşe yamanırdı
uyan ezan vakti
ürkütmeden çağır sabahı...
Tutunmadan gökyüzüne
ve okşamadan şehvet kokan dudakları
ölümcül bir havari türküsüyle
dem tutmadan göğüslere
aşkın sahibi dagalardı
içemedim sahillerde.
şimdi tenime
pervane yürekler düştü
çakal yağmuruyla gelip
mum ışığıyla gittiler
pervane kendini yakmasın diye.
pencerede bir yağmur bekler ya
ben içtikçe tütün kokan bu yağmur hani
kalbinde bir yiğidin
iki güneş ağlar da
birine ötekinin hayatı
ötekine birinin ölümü düşer.
Haziran 1999
Ekrem ÖzdemirKayıt Tarihi : 11.5.2010 12:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!