içim yatışmıyor
değil
' yalnızlık paylaşılmaz''
yalnızlık katlanılmaz bir geveze
bir suyun kendini kuruladığı
içim rüzgar
yatağımda büzüşmüş heveslerim
içim ayaz
bilir bunu bu şehrin eski çocukları
içilmez bir suydu
o yıllar
kanalizasyonlardan taşıyor
gecekondulara uğruyordu
beyaz ve soğuk yüzlü kolera
Sağmalcılar ve karantina
kireçlere söndürdü ve unuttu umutlarını
adını bile yitirdi
ben toprağa ekilince
yeniden büyürler sanırdım
herkesin bir gün öldüğünü
babamı gömdüklerinde anladım
artık mecburen delikanlıydım
bulanık bir suydu
o yıllar
büyük ve geniş çerçevelerimizin
renkli camları ardında
değil
'bir sevgiyi söylemek'
gözlerimizi bile sakladık
kavgamız korkularımız
uzayan saçlarımızdı isyanımız
bu şiir işte belki
yazık bir gençliğin son nakaratı
sümüğünü yiyen
kuşatılmış çocuklara
ah ne olur! ' sevin ve acıyın aşka '
bu şiir karnını okşuyor şimdi
avuç içinde duyarak
yeni bir canın tekmelerini
artık büyük yürekler lazım
büyük kulaklar bana
bu şiir işte belki
herkesin gözünden kaçan
bir ' an '
okudun
kırptı kirpiklerini
bir ' anı ' oldu
artık
geçti
Kayıt Tarihi : 1.12.2004 12:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kutlarım
saygılarımla...
hüsamettin GÜNAÇTI
'çölü geçen gölge olmaktansa /
kumlara tutunan Kays* olmayı seçtik /
ot yeşerten bir çöldü bu /
vardı bir yaşama şansı elbet /
ıssız yuvalarda sürerken bekleyiş /
ki geceler buz! /
yağmur özler /
rüzgarı severdik..../
kuş uçuşu yakındı oysa ufuk /
mutluluğu yazar /
-kanatlarımız olsaydı eğer- /
göğe saltanat kurardık biz.../
yitirildi haritalar /
kayıptı bütün patikalar /
çöl fırtınası ağır /
renkler solgun /
kehanete terk edilmiştik..../
sureta değildi yaşam /
basit ve embriyonik /
kaderimiz silinmişti ey şairler! /
ey müteşairler! /
susmuştu öykülerimiz /
ne bezdendi kırmızı papuçlar** /
ne dans ederek öldük /
küskün bir badem ağacından bile mahrum /
anaç sırları yumruya gömdük.../
bronz heykeller kadar yalnız /
bronz heykeller kadar güzeldi yüreğimiz.../
rüzgar /
su ve yüzümüze köpüren /
güneşti efendimiz! ....'/.........
………….
(*) Kays: Mecnun...
(**) Clarissa Estes: “Kurtlarla Koşan Kadınlar” – Kırmızı Ayakkabılar öyküsünden bir esinti…
(16 Aralık 2003) - Naime Erlaçin...
Sevgi, selam ve tebriklerimle...
yeniden büyürler sanırdım
herkesin bir gün öldüğünü
babamı gömdüklerinde anladım '
bu dizeleri daha önce okudum mu okumadıysam ve sizin dizelerinizse harika
TÜM YORUMLAR (5)