Yağmurlu Onsekiz Ocak İkindisi

(Andrea Balocelli - JoaquÃ-n Rodrigo dinletirken, ben inliyorum...)
...
Tüm bebekler; bahar’da, yaz’lar da hatta güz’de
Sırlı gagalarında gelir miş leyleklerin...
Ben Ocak’da gelmişim, şaşkınlığı var yüz’de
Kanadı donmamış mı, de; ebem leyleklerin?
...
Ezanlara karışmış, ilk avazım, feryadım
Bir Yağmurlu onsekiz ocak ikindisinde...
Çomak Dede’den gelmiş, zaten hazır mış adım,
Hu mahleli ebenin, düşünün incisinde!
...
İlk anım boz eşekle, çıkmıştık o tepeye,
Benim için bir tavuk, kesilip yenilmişti...
Babamın inancıydı hiç düşmezdi şüpheye,
“Abileri kıskanır, uzak tut!” Denilmişti.
...
Uzun uzun süzerken, derdi; “adam olmazsın
Bari dürüstçe yaşa, haramzade dedirtme...”
“Yüreğinle yazarsan, aşka uzak kalmazsın
Baban elifi bilmez, kalemzade dedirtme!”
..
Her gidenin ardından, derim; iyi insandı
Elbete ki bizim de, noktalanır tevellüt...
Atmış yılın da memur, yazmış; onüç nisan’dı,
Nerde ne zaman biter, bir meçhuldür mevellüt!
...
“Senin değil yazdığın, koşma ünvan peşinde
Yılgın Yağmur kim derler, Hiç olmamış de oğlum...”
“Birkaç hoş sedan kalsın, bir kalemin leşinde!”
Rahat uyu be babam, “Ben şair...” demez oğlun!
...
Tevellüt: İnsanın doğumu, doğduğu zaman.
Mevellüt: Tevellütün tekerlemesi... Ölüm zamanı olarak kast edilmiştir.
...
Aşiyansız, 07.07.20 – 17.03 Y.Y.
................