Yağmur bana zamansız yağıyor
bulutların soğuyor akasyalarımda
sen gidiyorsun yüzüme dökülmeden saçların
içime kurşuni bir yük vuruyor tutamıyorum
serçemiz akasya beyazında diken saplıyor kanadına
oysa yüzük parmağımda yuvası üşüyor
daldan gök maviler düşüyor
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Borcumu ödedim.
Yağmur.
İnsana bir çok şeyi getirir yağarken ve sonrasında.
Bir çok şeyide götürür yağmurun sağanağında yada pencerenin ardında.
Yüreğinize sağlık üstadım.Güzeldi şiiriniz.
Saygılar.
'Yağmur sana yağıyor zamansız sevgilim
aşka cam bir fanus olur sevenin kalbi
ne seni eskiten çürük hayaller
ne sensiz bir soluk ki beşinci bir iklimdir fanus
gün güne girer aşkta yoktur dün
geçmiş an ve gelecek sana sadece kollarım
zamanın üç hâlinde ben sana sarılırım'Gerçek şiir tadında harika bir çalışma olmuş sevgili üstadım. Yüreğinize ve kaleminize sağlık...
Yağmur bize zamansız yağıyorsa
neden aşkların günahını atıyor dudakların uçurumdan
kıvrımında kaç kez tuttum sözün intiharını sarılıp
içine sokuluyorum sımsıcaksın
yine de üşüyorum ayrılıklar gecesinde
sende kalsın bedenim gideyim bensiz bırakma seni...
ETKİLİ USTA İŞİ VE NEFİS BİR Şİİ.R GÖNÜL DOLUSU TEBRİKLERİMLE HOCAM. SELAM VE SAYGILAR...
Yağmur
Ne çisil çisil
Ne de sicim gibiydi
Kemiklerime işledin
Sen sen yağıyordu yağmur
Yağmur bize zamansız yağıyorsa
neden aşkların günahını atıyor dudakların uçurumdan
kıvrımında kaç kez tuttum sözün intiharını sarılıp
içine sokuluyorum sımsıcaksın
yine de üşüyorum ayrılıklar gecesinde
sende kalsın bedenim gideyim bensiz bırakma seni
Güçlü vurgulanan ayrılık finalde çok çarpıcı betimlenmiş, kutlarım. Çok güzeldi, sevgilerimle esen kalın! (10on+ant)
Puanlamada arıza var puan veremedim. Borcum olsun.
'terk eden gelmez Galile dünyası yalan
an gerçektir düştü geçmiş ve gelecek'
Galile'nin dünyası dönüyor; gerçek olan bizim kendi dünyamız. Bizim dünyamızda giden geri dönmüyor.
Sait bey gerçekten harika bir şiir olmuş. Kutlarım ON.
tam puanla listemde..gerçekten akıcı ve etkileyici olmuş..tebrikler..N.Muhip
***Yağmur bana zamansız yağsan da
yeni düşlere gidiyorum zamanı hükümsüz ben***
harikaydı..tampuan..tşk.ler...
Bu şiir ile ilgili 47 tane yorum bulunmakta