Kara göklerin pusu içinde,
Neler kırıldı, neler koptu içimde,
Her duygu çocukça, mahzun biçimde,
Yanar yüreğimde, gönlümde ağlar.
Ben bu kara gökleri hiç bir zaman sevmedim,
Uğursuz haberlerin faili, sebebi bildim,
Bu pus mu çatlatacak gök kubbeyi yoksa?
İlk akşam vaktinde, ezandan önce...
Elimi çabuk tutmalıyım, son günün her anında!
Kim bilir o son günüm, belki de bu günüm!
Sevenlerime hüzün, umut, bana düğünüm!
Bu gün söylenir belki en güzel sözler ardımdan...
Hayret! Kainatta sistem, ahenk ve denge,
Bu havada aşina ruhlar savaşa, cenge,
Karası bu göklerin, benzemiyor hiç bir renge,
Büyülü mü bu yağmur, bu siste tılsım mı var?
Bilirim ki; mevsimlerin her halinde hikmet var,
Böyle kuruluyor denge, ahenk böyle sağlanır,
Damlasında yağmurun, semalardan himmet var,
Unutulurda tüm bunlar, hüzünlenip ağlanır.
Mevsimler en çabuk içimde yer değişir,
Bir nesne, bir hatırayla kıtaları gezerim,
Ruhum sükuta sadece secde ile ilişir,
İşte o an varlığımı hissederim, sezerim.
Kayıt Tarihi : 16.1.2012 16:13:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!