Yağmur gibi Şiiri - Nihat Vural

Nihat Vural
3

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Yağmur gibi

Dört duvar arasında kalan, mülkü ziyan eden benim.
Kalbin orta yarı yalan, yüreğimde maske benim.
Vuslata çarpılmış kazan, kahır dolu kepçe benim.
Eğri eğri kaldırımdan, yağmur gibi akan benim.

Taşa nakış süreyya rengi veren burç benim.
Medrese duvarı çatlak, çatlakta tutsak benim.
Yurda dönüş bulvarında, savrulan sancak benim.
Kavgamda mahpus kalmış, yumruğa hasret benim.

Kalbur üstü tane salan, bahçemde tozan benim.
Ekinde kurda kalan, başakta son tane benim.
Kuru toprak üstünde, suya hasret tohum benim.
Her duada adak olan, inadına kurban benim.

Yolcu elde asa ile, kalmış bunu bilmez benim.
Bir yudum su istemiş, sabr-ı viran sancı benim.
Seddi vebal önümde, aşamayan topal benim.
Han burda hancı burda, anlamayan mihman benim.

Hükmüm belli acizim, kurumayan yaş benim.
Yaşlı göslerim dağlı, silemeyen seyyah benim.
Sebebimin yolu belli, kalamayan yolcu benim.
Mağrur kalem elde kaldı, yazamayan bedbaht benim.

Kafam böyle karıştı, ehline sormayan benim.
Elimde onbeş sayfa, onbeşinde kalem benim.
Kalemde kelam olmaz, olmaz diye dönen benim.
Döne döne bu diyarda, ehli cahil kalan benim.

Dumanım çıkmaz benim, yağmursuz ateş benim.
Ağlamam bitmez benim, babasız öksüz benim.
Cihanda kaldı adım, kalanla giden benim.
Yelkenim açtı işte, gitmesemde giden benim.

Nihat Vural
Kayıt Tarihi : 17.10.2011 10:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Tatilimizin ilk gününde.

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Nihat Vural