O ilkel boğuşmada,
Derileri delinen,
Varlıklarına,
İz kazınan,
Göğüslerinde hırıltı,
İçlerinde kor,
Benliklerinde ne denli oyuklar bulunan,
Yabanıl avların, keskin pençeleri belirir.
*
Sözüm ona, bir güç gösterisi,
Sürer gider,
Mevcudiyet üstünde,
Uçuşan sayısız akbaba,
Dirimlere saldırırken,
Kancayı taktılar,
Direnen etlere,
Ağaç kabuğu soyan,
Toprak oyan,
Ne kasırgalar koptu,
Aydınlıkları büsbütün kaybolan,
Karanlıklarda,
Zalimlerin hışmına maruz kalan,
Genç çağda eziyet gören,
Hasım, düşman, yabancılarca,
Parçalanan varlıklardan, kesif bir sızı sızar şimdi.
*
Ey haşin kayalıklar,
Mücadelenin rahminde,
Büyüdü her birikinti,
Hırçın,
Fırtına,
Tayfun,
Kasırga,
Hortum gibi,
Bu coğrafyada, şu evrende izi kazınan,
Meşeler, çınarlar, ardıçlar, kavaklar,
Her yeni şafakta, delecekler bütün setleri,
Kimsenin mülkü sayılmayan canlılar, mahluklar, ne varsa,
Ayaklar altında çiğnenen filizler, otlar olmayacak bundan sonra.
Kayıt Tarihi : 9.8.2025 18:53:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!