Ya yarın otuz milyon yurttaş, makarna kömür, yağ, salça, pirinç, baklagil isterse.
Ya yarın, ülkede bir kişi çalışıp, diğerini beslemek zorunda kalırsa.
Birinin çalışmaktan kamburu çıkarken, diğeri muhtaç olmadığı halde devletten yardım alırsa.
Bugün bazı yurttaşlarımıza yardımlar yapılıyor.
Yardım tabii ki insani görevlerin en kutsalıdır.
…
Bozuk sistemler yardıma muhtaç insanlar üretir.
Bozuk, ehil olmayan yöneticiler, yardıma muhtaç yurttaşlar türetirler.
Adaleti, Allah’ı olmayan sadece bu dünyanın değerlerine tapan, her değerin sahte temsilcisi bir kısım işbaşındakiler, yolsuzluğunda yoksulluğunda nedenidirler.
Demokrasiyi, hukuku ayaklar altına alan, mafyalaşmış düzenler ortaya çıkaranlar kula kulluğu yaratırlar.
Devletin bütün çıkarlarını kendi kör nefislerine harcayanlar, garibin gurabanın rahmidirler.
Şimdi bunu burada tartışacak değiliz.
…
Yardım vicdandır.
Yardım insan onurunu, gururunu koruyarak yapılmalıdır.
Tabi’i ki yaşlanmış, insanlarımıza sahip çıkacağız.
Tabi’i ki, yetimlerimize.
Tabi’i ki gerçek anlamda muhtaçlarımıza.
…
Bugün yoksul kitlelere yardım yapılmalıdır.
Onlar iş bulup ayakları üzerinde kalıncaya kadar.
Onlar kendilerini geçindirecek duruma gelinceye kadar.
…
Asıl yoksulluk insan onurunun, gururunun olmamasıdır.
Makarna, kömür, yağ, pirinç dağıtabilirsiniz.
Ya onur, gurur, yiterse onu nasıl dağıtacaksınız.
Asıl düşmanlar, bir ülkenin onurunu, gururunu çalanlardır.
Düşmanı dışarıda aramaya gerek yok ki.
Onları nasıl yerine koyacaksınız.
Bu ülkede herkesin diline dolanıyor artık.
Hak etmeyenlerin, yani onurunu, gururunu yitirenlerinde, muhtaç olmadıkları halde makarna, kömür, yağ yardımı aldıkları.
Daha geçende seksen bin yurttaşımızın, ölen analarının babalarının maaşlarını aldıkları.
Haberler çok acı.
Çok üzülüyorum.
Çok.
Bence terör haberlerinden bile acı.
İnsanlarımızın ölmüşlerinin paralarını nasıl içlerine sindirebildikleri bence çok büyük bir toplumsal yara.
Buna tenezzül edebilecek hale nasıl getirdik yurttaşlarımızı.
Nasıl.
Bence eğer bu bir toplumun ahlak değerlerini gösteriyorsa bu konuda sınıftaki karnemizin zayıf olduğunu gösteriyor.
Bir zamanlar bu toplumda hırsızlık sosyal yaşama çıkamamanın bir durumuydu.
Hırsızlık öyle bir kir,leke,koku idiki yapanın yedi sülalesi utançtan kahrolurdu.
Şimdi, nerede ise bir kesim için meslek haline gelmeye başlıyor.
Durup, epeyi düşünmemiz gerekiyor.
O yapıyorsa ben niye yapmayım diyen bir görüş mü yaygınlaşıyor.
O yardım alıyorsa ben niye almayayım.
İvedilikle bu ülkenin envanterinin çıkartılması gerekiyor.
Bütün arsaların, madenlerin, ormanlık arazilerin, sahillerin, yazlıkların, orman evlerinin, evlerin, apartmanların, bankada parası olanların, devletten maaş alanların, yurtdışından maaş alanların.
O zaman milletin gerçek yoksullarının tablosu ortaya çıkacaktır.
Bu her zaman söylüyorum zor bir süreçtir.
Bunu gerçekleştirenler, ya sonuna kadar iktidar olur.
Ya da insanlarımız, servetlerinin açığa çıkartılmasını istemezler, buna onay veren iktidarları hep iş başına getirirler.
Ama bu ülkeyi, geleceğini seven aydınlar bunu ısrarla savunmalılar.
Açık toplumun temel özelliği mal mülk şeffaflığının ortaya dökülmesidir.
Ama emperyalistler, onların güdümündeki yerli işbirlikçiler hemen insan hakları diye ortaya çıkacaklardır.
Buna partilerden de destek bulacaklardır.
Ama yoksul olmayanın ortaya çıkartılması, vergi denetiminin doğru dürüst yapılması sorunlarımızı büyük ölçüde çözecektir.
Toplumun asalaklardan temizlenmesi de, boynumuzun borcudur.
Aynı evde yaşayan, kocası ile anlaşmalı boşanan, devletten babasının maaşını alanları da yazmadılar mı, yaşamadık mı?
Bu ülkeye onurunu geri verin.
Ülke kurulurken yoksullukların, yoksunlukların, mağduriyetlerin üzerinde kuruldu.
Bu ülkenin halkı bunu onuru ile gururu ile yaptı.
Ulusal bağımsızlık savaşımını, on üç milyon kararlı insan, değerlerle kazandı.
Korumak da yine hepimize düşüyor.
Muhtaç olmadığı halde, devlete, yetimin hakkına tenezzül edenleri eğitim programlarına alalım.
Ama cezalarını kestikten sonra.
Kayıt Tarihi : 16.12.2008 11:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlhami Şenol](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/12/16/ya-yarin-otuz-milyon-aciz-derse.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!