Mehmet Halil - ‘’Ya tam hayvan ol, ya ta ...

Mehmet Halil
1192

ŞİİR


6

TAKİPÇİ

Bütün köylü çocuklarının kaderi benim de kaderimdi. İlk okul ikinci sınıfa gidiyordum. Köyde iş çok, çalışacak adam yok. Genellikle kadınların sırtındadır, bağ, bahçe, çubuk, hayvanlar ve ev işleri.
Erkekler madende veya başka işlerde, sekiz saatlik iş saatine en az dört saat de yolda geçen zamanı eklersen, söylenecek söz yok onlara da... İşte bu yüzden erken sorumluluk almak zorundaydık. ‘Hadi
bakalım koca adam oldun artık’ dediler mi, koltuklarımıza karpuz sığardı... Şişinip dururduk, o hava ile de işe koştururduk. İçgüdüsel bir dürtü olsa gerek, sevmeyeceğimiz bir işe gitmemek için hemen de kendimize, kendimiz iş bulurduk. Ben de bir buzağıya bakmayı üslendim. Çaktırmadan aldığım ekmekleri kendi elimle vererek beslerdim onu. Kısa zamanda iyi dost olduk. Beni görünce hemen gelir
saçlarımı yalayarak, minnet duygularını belirtirdi bana. Daha tarak bile alamamıştım kendime, babam üç numara tıraş yapardı bizim için aldığı makine ile, saçım üç numaradan uzun olmadı orta okulu bitirene kadar. Ama ben saçım geriye yatsın diye buzağıya ters yalatmak isterdim saçlarımı, diken gibi sert olduğu için, bana kızar, burnuyla iter, yine kendi istediği gibi yalardı saçlarımı. Ama anneler pazara gittiği zaman evdeki bütün sorumluluk da yine çocuklarda olurdu, iki abim okulda olduklarından (orta okul köye 8 km. Uzakta) ben en müsait olandım ev sorumluluklarını almaya. Annem akşamdan sıralardı ertesi günkü, benim görevlerimi.
Evin arka tarafındaki bahçede, sebzeler ve mısır ekilmişti. En önemli görev onlara hayvanların girmemesi, tavuklara zarar gelmemesi,yemlerinin verilmesi, benden iki numara küçük olan kardeşimin bakımı vs...
Oyun oynamak suçtu. Okulda öğretmenimiz bile oyun oynarken görürse cezalandırırdı okula gidince...
Bir gün amcamın kızını çarliston oynarken görmüş öğretmen, okulda ‘’seni gidi çarlistoncu seniiii’’

Tamamını Oku