Ya Leyl Şiiri - Yorumlar

Yumuşağıma dokunma karınca yuvasıdır
Tütüne aç gözlerim senden daha sarıdır
Heybeme koyduğum kinden eser var mıdır?
Kil kokuyor yatağım içime har yâr mıdır?

Önce okudum şiirinizi sonrada sesinizden,hem dinledim hem okudum,harika bir anlatım harika dizeler kaleminiz var yüreğiniz aydınlık olsun,puan veremiyorum am yürekten yüreğe kocaman sevgi ve saygılar.

bir harmoni okudum haz veren

hallacı mansuru anlatan, filistine ağıt yakan , zindan ve zindana rağmen dört yana ışık saçan esrarengiz esiri anlatan..................

tebrikler can dost selamlarım şiirini ve teşekkür ederim emeğinie.

Yine düşündüren yine araştırmaya sevk eden ve yine okuyucuyu bir miktar yoran ama yine güzel bir şiir...Tebrikler....

'İyi şair' diyorum boyuna, beyhude demiyorum bunu. İyi şairliğin 'olmazsa olmaz koşullar'ı var. Duyarlılığını, şiirsel episteme'yle, kültürel-toplumsal alt-üst oluş süreçleriyle, tarihsel imgelerin/simgelerin varsıllığıyla destekleyeceksin. Yetmez: şiirsel serüvenlerin geçirdiği değişimleri ve dönüşümleri, dibine kadar içselleştirecek, kendinin kılacaksın. Aksi halde, kaçınılmaz olur kendine ve evrensel'e tabancılaşma (anomi).

Filiz Kılınç, bütün bunların her bakımdan ayrımında. Birikiminin üstüne, bilinçsel almaşıklarını da bindirerek, ender gördüğümüz bir 'şiirsel hassasiyet'i, şahikasına çıkarıyor.

Dediklerim bağlamında 'Ya Leyl', beni cin çarpmışa çevirmiştir. Kaç kez okuduğumu bilmiyorum. Okumakla olmayacak, bu şiiri giyinip sokaklara çıkmalıyım.
***
Filiz'in şiir(ler)i, aldı başını gidiyor. Gitsin gidebildiğince. Fazlasıyla yakışıyor on(lar)a gitmek.

Hallac-ı Mnasur'u düşündüm şiirini defalarca okuduktan sonra;
Yaşamı ve ölümüyle aşkın ne olduğunu, nasıl olması gerektiğini; aşk uğruna nelere katlanılması gerektiğini anlatmaya çalışmış. Aykırı aşkını bütün hücrelerini feda ederek savunmuş. Hatta rivayet olunur ki,aşk için iki rek'at namaz kılmak adına kendi kanından abdest almış Hüseyn-i Mansur..

Darağacı merdivenlerini öptüğü söylenir Hallac'ın, 'bu ne haldir' diye soranlara da, 'darağacı, erenlerin miracı' diye cevap vermiş..
OPnu katletmek için toplanan yaklaşık yüz bin insanı seyrederken 'enel hak, enel hak ' diye sayıklamasının nedeninin ilahi aşk olduğunu düşünenlerin 'aşk nedir ki..' diye sormaları üzerine, 'yarın, öbür gün, ve sonraki gün görecekesiniz' diye cevap vermiş ve o gün öldürülmüş, ertesi gün bedenin parçaları yakılmış, sonraki gün de küllerini rüzgara vermişler..
Diclenin kabarması meslesi de bu yüzden sanırım, Diclenin sularına karışan Hallac'ın külleri, Dicle sularını kabartmış. Hatta öyle bir kabarmış ki sular, Bağdat'ın su altında kalmasından korkulmuş. Tabi yine rivayete göre bunu bir gün önceden sezen Hallaç, ölmeden önce hırkasını bir yakınına verir ve ' nehrin suları kabardığında, hırkamı su kenarına götür ki sular teselli bulsun' (Konuyu uzun zaman önce okuduğumda, yanlış; eksik söyleyebilirim..)
Filiz Hanım'ın şiirindeki hırka da burdan gelme..
Cellat, Hallac'ın ellerini ayaklarını keserken, O halka bakarak dualar ediyormuş;
Şu topluluk senin kullarindir. Dinlerine olan bagliliklari yuzunden ve sana yaklasmak umidiyle beni oldurmek icin toplanmislar. Onlari affet. Iyi biliyorum ki, bana actigin sirlari onlara acsan, yahut onlardan gizledigin seyleri benden de gizleseydin bu hal basima gelmezdi. Yaptigin seyler icin sana hamd, istedigin seyler icin de yine sana hamd olsun!' ..
Şiirin son pasajı bana yukardaki durumu hatırlattı. Şair de, kalp gözlerinin körlüğünden söz ediyor, aşkın yanından geçerken, kendisinden gayrısının aşkı farketmediğini ifade ediyor..

Burda oturmuş munis munis yazarken, kendimi;
Aşk kendisine ihanet etmeyen herkese güç kuvvet verir ancak; aşk, kendisine değer vermeyen, kendisini aşağılayandan da korkunç intikam alır.
Diye düşünmekten alamadım.
Ve:
Salacalar her maktul aşka ağlar.

Şairin sayfasını gelişi güzel karaladığım için üzgünüm ama o da kalkıp böyle güzel bir şiir yazmayacaktı. Selam ile.

Hayır, daha iyi okunmazmış ablam;)
Ancak; şuleyi en iyi kör olan bilir..dünyaya.

Daha iyi okunabilir miyidi diye düşündüm. Vurgular, vurgular..!
Antoloji'nin mesaj kısmı da açılmıyor ki.

Çok üzüldüm...hemde çok .Zira bu şiir Filizin Son kitabını kıl payı kaçırdı.Çünki bu şiir bir şiir kitabının baş köşesinde yer almalıydı.Gerçi Filiz daha o kadar genç ve okadar yetenekli ki herzaman söylediğim gibi o bir gün mutlaka tüm ülkenin hayranlık duyacağı kadar büyüyecek.Çünki o bana demişti ki bir gün şiirimi yazacağım.Bu şu demek ti; o sürekli kendini aşma daha iyiyi daha daha iyiyi bulma çabası ve gayreti içinde idi.O bir şiir açı,o bir duygu doymazı,o bir yetenek ve o birgün emeğinin karşılığını mutlaka alacak.

Sevgili filiz seni tanımak,senin gibi sıradışı bir gönülü tanımak ne denli bir şansmış ve gurur vesilesi imiş giderek daha iyi anlıyorum.sevgimle kal deli kızım.

her şey var şiirde hüzün baş kaldırı umut biraz...
yüreğine sağlık ...şeker kız....yine kaleminden bir eser fırlamış .....emeğine sağlık
müzeyyen başkır

Bir garip kabulleniş var,bir sessiz çığlık var, isyan var, hüzün var; sakin görünüp te içinde fırtınalar eser gibi. Dizginler ustalık ve bilgelikle yazanın elindedir. Çok zengin bir şiir. Defalarca okumalı ve her okuyuş yeni yorumlar katacaktır mutlaka.
Saygılarımla.