Kâmuran Esen - Ya Kahveyi Bırakacağım, Y ...

Kâmuran Esen
146

ŞİİR


11

TAKİPÇİ

Sevgili okurlar! Ben bir kahve tiryakisiyim. Övünülecek bir şey değil tabi. Ben de zaten bu amaçla söylemedim. Tam tersine, kahve tiryakisi olmanın kötü bir alışkanlık olduğunu anlatmak istiyorum. Hele yanında sigara içiliyorsa, daha da kötü. Ben kahve tiryakisi oldum, siz olmayın.Tabi bunun yolunu biliyorsanız, olmayın; ben bilmiyorum. Bilseydim böyle tiryaki olur muydum! “ Kelin ilâcı olsa önce kendi başına çalarmış.” Ama yakında bırakacağım. Lâf aramızda, bırakabileceğime kendim bile inanmıyorum ama, belli mi olur; “ İmrendiren Allah iğrendirir,” demişler. Gerçekten bırakacağım. “ Tavuk..tü tövbe tutmaz.” mış ya, hadi neyse.....Bırakacağım bırakacağım... Çünkü bu kahve tiryakiliğim yüzünden bazen çok sıkıntılı anlar yaşıyorum. Nasıl alıştım bu merete, ne zaman ve nasıl tiryaki oldum bilmiyorum. Sanki kendimi bildim bileli, kahve içiyor gibiyim.

Sabahleyin hafif bir kahvaltı eder etmez, hemen kahveyi ocağa koyarım. Az şekerli içerim, çünkü tatlıyla hiç aram yoktur. Okurken, yazarken, bir arkadaşla sohbet ederken kahve içmeyi çok severim. Yoruldum mu, bir fincan kahve beni dinlendirir. Bir sıkıntım mı var, kahve beni rahatlatır. Gece uykum mu kaçtı, kalkar bir fincan kahve içerim. Sonra yatar, bebekler gibi mışıl mışıl uyurum. Sanki ilâç kardeşim, her derde deva. Bir de “ Kahve uyku kaçırır,” derler, hiç inanmayın. En azından benim uykumu kaçırmaz.. Bir şeye mi sinirlendim, hemen kahveye gider elim. Hele hele bulmaca çözerken, saçlarıma fön çekerken (ne alâkaysa) mutlaka kahve içerim. İçimde kahve ağacı çıkacak yakında. Herkesin bir kusuru vardır mutlaka, di’mi? ” Hiç üzüm yoktur ki, g.tünde çöpü olmaya,” diye boşa dememişler.

Kısacası, kahve içmem için onlarca neden bulabilirim akşama kadar. İç içebildiğin kadar. Beni ancak kahve tiryakileri anlayabilir.”Afyonun keyfini tiryakiden sormalı,”ymış. Sizin anlayacağınız aklıma geldikçe kahve içerim. ” Deliye pekmez tattırmışlar, çarşıda katran bırakmamış,” diye bir atasözü var ya, onun gibi.

Ama bu meret de yalnız içilmiyor ki! İllâ ki yanında sigara olacak. Nasıl da yakışırlar birbirlerine. Kalemle kâğıt gibi, ilikle düğme gibi. ” Düğüne ses, ölüme yas yakışır,” misali. Şimdi böyle dedim diye; “ İşte okuyucuya kötü örnek oluyorsun, yok sigara içmeyen okuyucuları bile içmeye özendiriyorsun,” falan demeyin. Eğer öyle derseniz, ben de size şöyle derim: Yazımı okudunuz diye, beni örnek almak zorunda değilsiniz, bu bir. Selâm verdik diye borçlu mu çıkacağız! ....Benim diğer yazılarımda yaptığımı söylediğim her şeyi yaptınız da sıra sigara içmeye mi geldi? Bu da iki. İçmeyin sevgili okurlar içmeyin! “ İmamın dediğini yapın, ama yaptığını yapmayın.” Örneğin ben, Orhan Veli’nin şiirlerini çok seviyorum ama, kendisi gibi rakı şişesinde balık olmayı hiç düşünmedim. Cahit Sıtkı’yı da okuyorum ama; akşam olunca onun gibi çilingir sofrası kurmuyorum, yanıma bir Abbas aramıyorum.

Tamamını Oku