Yaşamın bir köşesinde
Yıkılmamak uğruna direniyorum
Üzerime gelen dost oklarına rağmen
Ayaktayım hala
Bir umut kaldı beni bırakmayan
Ya bir gün umutta biterse?
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
En büyük tehlikelerden birisi yabancılaşmadır. Çoğu kişi yabancılaşmayı; kendisinin, kendisine, çevresine, topluma yabancılaşması olarak görür veya anlar. Oysa, yabancılaşmanın daha geniş bir tehlikesi daha vardır. O da; toplumun kendine yabancılaşması. Toplumsal çöküntü, yokluk, çaresizlik, gelecek hayalinden kopma, bugünü yaşayamama...vb. Bu açıdan sorunu sadece bana bunu yaptılar, yıkılmadım ayaktayım'dan farklı görmek zorunluluğu ortaya çıkar. Sorun sadece sana yapılanlar değil, toplumun genelinin bu şekilde davranarak toplumsal bir çöküntünün içine girmesidir. Toplumu oluşturan bireylerin bu sürece normal, kabul edilebilir hale getirdiğinde tehlike zaten en üst noktaya ulaşmıştır. Şu anda ülkemizdeki durumda budur. İnsanların kafasına karıştıran da budur. Sorunları tekil değerlendirip, yapılanları sadece kendisine veya çevresindeki insanlara yapıldığını görüp, 'bu dünya bu kadar adi'ye getirir. Oysa bu dünya bu kadar adi değildir. Bu dünyayı bu noktaya getirenlerdir. Bu noktadan sonrayı düşünmeliyiz. Hedef bu olmalı. Emeğinize sağlık.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta