X, Y ve Z Tuzakları Şiiri - Önder Karaçay

Türk çocukları neden her sabah okula gittiklerinde andımızı okuyarak ders yapmaya başlardı.

Amacı kim olduklarını ne yapmak istediklerini unutmamalarını sağlamaya yönelikti.

Andımızın kaldırılma sebebini yazmaya gerek var mı?

Öğrenci andı ya da Andımız, Türkiye ve KKTC'deki ilköğretim okullarında her sabah öğrenciler derse girmeden okutulan ant. Dönemin Millî Eğitim Bakanı Reşit Galip tarafından hazırlanmış ve 1933 yılında uygulamaya konulmuştur. Daha sonra 1972 ve 1997 yılında çeşitli değişikliklere uğrayarak bugünkü halini almıştır.

2013 yılı Ekim ayında Türkiye'de okullarda andımız okunması uygulamasına son verilmişti.

Türk Eğitim Sendikası'nın uygulamanın sonlandırılmasına dair düzenlemeye ilişkin Danıştay'da açtığı davanın sonucunda Danıştay 8. Dairesi, düzenlemenin iptaline karar verdi.

Andımızın Sözleri

✓ 1933 yılında aşağıda ki gibiydi;

Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak,
yurdumu, budunumu özümden çok sevmektir.
Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

✓ 1972 yılında aşağıda ki gibi bir değişiklik yapıldı;

Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam, küçüklerimi korumak,
büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm yükselmek, ileri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk: açtığın yolda,
kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Ne mutlu Türküm diyene.

✓ 1997 yılında ise son halini aldı;

Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!

〽️ obbing Bank diyor ki;

İçimizden birileri çıkıp Z kuşağı diye bir kuşağın ismini, kimin ne amaçla koyduğunu anlamadan bizim çocuklarımızı kötülüğün yaşaması adına kötülüğün askeri yapacağız diye her gün ant içer gibi bir çaba içinde olduğunu görmek bu zulmün uzayacağını gösteriyor. Oysa o çocuklar yıllardır kendi andını okumayı terk ettiği için bu tuzağın içine çekildi. O çocukların bu zulme sahip çıkan büyükler kadar suçu yok. Andına sahip çıksaydı büyükler ve o çocukların hayallerini bilim ve üretim ile ifade etmelerine olanak verilmiş olsaydı hiçbir çocuk x,y,z benzeri tüketim sömürüsü tuzağına düşmemiş olacaktı.

〽️ obbing Bank diyor ki;

Z kuşağından oy istiyoruz diye ortaya çıkan bir siyasi parti varsa bilin ki o siyasi parti sizden değildir.

Bugün Anayasa'dan Türklüğü çıkarmak isteyenler o gün andımızı bu amaçla kaldırmak niyetinde bir nesli ele geçirmek çabası içindeydiler.

Türklüğü sahipsiz ve herkesin teslim olduğunu sanıyorlar.

Yarın bu suçu işleyenler Türk ulusunun bir yurttaşı olma hakkını hukuk önünde kaybetmek zorunda kalacaklar.

Mobbing Bank kitabının ikinci ismi Türk Fırtınasıdır. O fırtına yarın kasırgaya dönüştüğü zaman karşısında hiçbir güç ve kötülük tutunamayacak. X, Y ve Z olduğu düşünülen çocuklarımız bir anda aslına titreyerek dönecek ve kendilerini bu tuzağın içine çekenlerin hakkından gelecekler.

〽️ obbing Bank diyor ki;

Yaşamın içinde hiçbir şey rastlantısal, anlamsız ya da yanlış değildir. Kötülük adına yaşadığınız zulmün bile bir anlamı ve sırrı vardır. Yaşanan hiçbir olguyu dilin döndüğü kadarıyla anlatmak o olgunun anlaşılmasına yetmeyebilir. Yaşam her yaşananı herkese yaşatmak için bir gayret içine girmez. Çoğu insanı açılmadan iade edilen bir paket gibi geri kargo eder. İnanç eğitimleri dolayısıyla yanlış anlama ve ölümlü insanın ölümsüz sırları anlayamadan bu dünyadan göçüp gitmesi yaygın bir durum olarak bu sebeple yaşanır. Dünyayı az insan değiştirir. Değişim için çok insana ihtiyaç yoktur. Çok insan kötülüğü yaymak ve yaşatmak için gereklidir. Aşırı maddi gücün ve çoğunluğu peşine takmanın peşinde koşanların amaçlarının ne olduğunu ve kim olduklarını bu tutumlarından anlamak mümkündür.

〽️ obbing Bank diyor ki;

Dünyada yarım kalmış insanlık adına çok iyilik olmasına rağmen yarım kalması istenen ve yarım kalan hiçbir kötülük yoktur. Çünkü iyiliğin taraftarı az, kötülüğün taraftarı çoktur.