Wasserburgtan Füssene Şiiri - Seyfi Karaca

Singenden gelen yollar
Helvetiya volkan tepelerinden eski sovalye satolarini seyredip savusarak
Eninngen köyünde kisacik bir moladir, koruluklara sapan cizgi
Tüten kahvenin usul agir adimlarla yürüyerek
Hohentwil harabelerini hatirlatan yorgun nefeslere degip dokunan mertebe
Dantelleri kadin süslemeli dudaklardan dökülen gülüslerin
En soguk günlerde dahi askin sarabini simsicak soluklarda yudumlayip tutan
Sonra geldigi yerin aksine inip uzanan
Göle vardiginda bir yerde durur kuledeki saat ve konstanz
Konsil de gelip gecmistir taaa eskiceden bir zaman
Iki gümrük kapisi yokken,
Gemiler büyüdükce, dalgalari demirleri ambarlari ve denizleri
Kücüldükce kücülen hamburgun
Burdan dünyayi cekip götüren ve buraya dünyayi yükleyip getiren
Tiklim tiklim konteynerler dolusu limanlari gibi degil
Lindaudan gelir bir yol buraya
Rotweilden ve sachafhausen isvicresinden bir diger ugrak kavsak
Ordan ötesi kugulara yuva sahipligi eden alp gölüdür Bodensee
Adamlar ya dondurmacida barci birahaneci yandan kesik gözetleme kulesi
Kizlar kadinlar sahil boyu ask tavlamaya
Salonsuz vitrin gibi görücüye cikar giyer gezinir
Arada Ludwigshafen Wasserburg vardir ah dile gelse de söylese neydi günes
Neydi cayir cimen, neydi orman
Adini bile hatirlamiyorum yagmur boyunca
Cicekler acip soluncaya kadar yaz bahar sevip öpüsmelerin ardindan
Rüzgara kanat acmis tüllerini üfleyip ucurdugumuz kirda koruluklarda
Boyanmis rengine dolmus tasmis sevinciyle gidelim burdan diyen
Iki catal olurduk sonra birimiz Füssene Kemptene
Birimiz Wasserburgtan
Kaldigi yerden devam eden ikinci molaya
Langenargene..

Subat / 22