Tinna Tenne:
Artık görüşmeyelim. Acılarımın Kaf’ı sensin. Meramlarımın Kafka’sı da sen.
-Ben sana yetemem. Sen zaaflarının kafirisin. İçindeki çocuğun masallarla değil, tenlerle doymak istiyor.
Bu ihanetin adressizliğinde senle sen kalamam.
İlimettin:
Hayır, hayır, hayır.
Tinna Tenne:
‘Hayır’ üç kezse hayır var.Benimle olman, seni mutlu ederken, beni hem mutlu hem mutsuz ediyor.
Dedim ya sen zaaflarının şahısın. Bühtanlarını saklama benden.
İçsel şelalenin akışı dev kazanlar oluşturdu. İçindeki dev çocuğun haz çerçiliğini bilmiyor değilim.
İlimettin:
-Seni hakketmiyorum. Ben hakkı yenilmiş bir sevdanın çok sevmişiyim.
-Seni senden de benden de herkesten de çok sevmişim.
*Suçum bu. Seni istemenin metruk finalinde kendimde değilim hala.
Tinna Tenne:
-Daha iyilerine layıksın. Daha iyileri mutlaka senin zaaflarının zarfını açar, yapıştırır sınırsız cümlelerini.
-Bir kadın için yetinememek ölümle özdeştir. Oysa sana fazlaydım kendimce. Nerden bilebilirdim ki içsel çocuğunun veremli olduğunu.
İlimettin:
Sustu -1
Sustu 2
Sustu…3
-Bir şans ile bir aşk arasında bir şans daha.
Tinna Tenne:
-Şansın kilitli, kilidi sende. Bir şans daha insanidir, aşkidir, vicdanidir.
-Kilidi ikimizde olan bu kararın anahtarı sensin.Aşkta erkekler aşk kalırsa, aşk bitmez.
İlimettin:
Sustu son…
-Neden susturuyorsun bu felsefe közünün özünden kebap yiyen aşkını.
Neden?
Tinna Tenne:
-Hiçten sonra hiçbir şey. Hiçbir şeyden sonra her şey, her şeyden sonra bir şey beni bağlar çağlarına. O da sen de kalmadı.
-Güvenli sadık bir yürek.
Gönülden akan pınarımı kirlettin.Seni severken Everestim vardı. Kimse zirvesine bile çıkamazken, sen zirvesinde içimdeki çocukların kirvesiydin.
-Şimdi hangi gayyanın kapağı açıksa seni orada görüyor gibiyim.
İlimettin:
-Ortasındayım yalnızlığın . Baştan sona sen. Çekip duruyorum seni üzdüğüm bam telini. Çalıyorum sahnenin son perdesini.Gözlerin kapalı beni görmüyorsun. Gözlerin nemli , ıslak vicdanımı görmüyor musun?
-Programlanmış yanılgıların yansık aynalarında can kırıklarını oynuyorum. Vicdanım sahneye fırlıyor, kalbim, gözlerim, sözlerim.
Seni sevdiğim her şey doğaçlama orada oynuyor. Dünya kendi eksenindeki “ ben” kaymasını görüyor, beni bürüyor bağrına.
Ruhumun kulisinde dinleniyorsun. Bu gözü yaşlı vicdan muharrire bir şans daha vermeliyim diye.
Tinna Tenne:
-Haydi bir şansını daha zorla, bu zorakilerin bağrında. Sana kırılmış bir su gibiyim. Suyun kırılmasını bilemezsin.Ben damlalarımla kırdım suyun berraklarını. Kirli hülyalarını çek denizimden.Beni ruhuma kadar kirletemezsin günah keçisinin aşk oğlağı. Biraz arınmışlığa büyü de gel.
İlimettin:
Bir şans daha …Başka güzellerin şans oyunlarına göndermemek için her şeyimi çekiyorsun anlıyor ve geliyorum sana.
Gittiğin her yer, gidemediğim yerle çakışır.Gittiğin yar, kurşunlarımın adresiz mevzisi olur. Ölüm ile kalım arasında sıkışır hayat. Kıskançlık kendini intiharını oynar. Nefret kül olur,gülüne şarapnellerin çığırtır.
Gittiğin her yer, uyumsuz sözcüklerini sunar ünlü uyumlarımda. Büyük ünlü uyumlarıma aykırı eklerin uzar. Kalın sesimi duyunca,ince seslenişinden sonra kalın sesin bağırtır aşkı. Oysa her yerde, her arda, çağda, darda uyumlu sözcüklerdik bu aşk dilinin.
-Gittiğin her yer, kendinden uyumsuzlaşan sözcük yığını. Yokluğuna alıştırmalar yapar öylesine gidişin.
-Keşkelerimi devşirir ses olayları .Ulamaların ulaklarını uzatır aşk kulağıma.
-Kulağıma fısıldar gizli öznen. Vurgulanmış isteklerin var içimde.
Bir yaralayış senfonisinde secilerin yatak serer imgesel dilime. Beni anlamaya çalışır anlamak.
-Aşk bazen anlaşılmakla biter. Bizimkisi de çoğullarda öyle oldu. Şimdi tekil sözcüklerde anlıyorum ki beni anlamadın Tinna.
Tinna Tenna:
-Sadakat; Eğer onu taşıyacak gücü yoksa, insana çok ağır gelebilir. /Spartacus/
-Ağır şeyler istedim senden, güven, sadakat, içten bir bağlanış. Bunlar yoksa ağır bedellerin ederi edemezsin.
-Beni toplama başka duyguların çeşnisinden ,bir kadınım özüm bunların çeşmesinden akar.
Sadakat, güven,içten bağlanış ve romantik yaşam. Çok mu ki bunlar. Ben sana bütün ilklerimi , ruhumu,dünyamı, vazgeçilmezlerimi sunarken.
İlimettin:
- Kalbimin olması gereken yerde kutuplar var.Bu kutuplaşma zaafları ondandır. Kutup ayılarının içsel yolculuğundayım. Yüreğimde soğuk hava deposu, demosu hazır gitmelerin dilinden seni alıkoymak için ekvatoruna geliyorum .
-Gayrı yüreğimi ikiye ayırdın sen ve sen.
Kayıt Tarihi : 4.3.2012 16:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!