Vuslat Kapısı - Garib Çoban

Engin Demirci
946

ŞİİR


61

TAKİPÇİ

Vuslat Kapısı - Garib Çoban

Vuslat Kapısı - Garib Çoban

İsimler, yüzler, sesler, renkler aynı!..
Ama
Ben’ler  ayrı!…
Veya isimler, yüzler, sesler, renkler ayrı!..
Ama
Ben aynı!…
Bazı Ben’ler yasak olana, hazza, eğlenceye düşkün, tadımlık lezzet çağrısı!..
Bazı Ben ise, öze dönük bir Asıl!..
Kimi zaman aramızdan nasıl olduysa!..
Ben, deyip çıkıverenleri, 
Belki bir yaratanı Ben’i olmak isteyenleri, şehveti Ben’le karıştırdık.

Öylesine bocaladık, afakta görüp nefsimizde bulamadık.
Bu yolu seçtik!…
Onu bir türlü, gönül evimize taşıyamadık.
Hiç değilse, bugüne kadar, cesaretle açık yüreklilikle Ben diyebilenleri anlamaya çalışsaydık.
Bizden olmamak ya da batmak, yıkılıp gitmek gibi seçeneklerle karşı karşıya bıraktık.
Onu duygularla karıştırıp denetlemeye kalktık.
Gafletten usanan, gaflet yapan kişinin şerrinden sakının!..
Düşünüyorum…
Düşünmeden, akletmeden yargıladık!…

Ruhunu kırmamaya dikkat et çünkü bu acı vericidir.
Allah, bir gün seni ağlatan gözü, acı veren kalbi, güvenini.
Ve güvenini yitirmesine neden olduğun ruhu soracaktır.
O halde, seni Allah'a şikayet eden kimseye izin vermemeye dikkat et!..

Bu kavramı, aslında bireyin kendini oluşturmasında varılabilecek en son noktayla eşanlamlı kılarak onun bir izdüşümü gibi kabullenebilseydik!..
Ben’i sadece zevk ve sefa merkezi gibi  düşünmeyip günaha davetiye çıkarmasaydık!..

Cam kırılıyor ve ses hızla kesiliyor.
Cam parçaları dokunanları yaralamaya devam ediyor.
Aynı şekilde, incitici konuşma da böyle biter.
Kalp uzun süre acı içinde kalır.
Söylemeden önce sözlerinize dikkat edin!..
Kimseyi dilinizin kılıcıyla öldürmeyin.
Kalbin ölümü!..
Cesetlerin ölümünden daha şiddetlidir.
Rüzgar özür dilese bile, dal kırık kalacak!..

Dün ve bugün başımıza gelenlerin pek çoğunu, belki de hiçbirini yaşamayacak.
Ve Ben hitabının çıktığı mahalli tesbit imkânına ulaşabilecektik.
Nefsimizdeki öz malımızı, kendi ben’liğimizi, dışarılarda, onu bir paçavra gibi kabul etmiş, çoktan yitirmiş olanlarda aradık, durduk!…
Düşünceye, tefekküre kapı açan dertleri unuttuk.
Varoluş felsefesine uzanan yolları bulmak yerine.
İnsanlar, bu hal ile, kendilerine emanet edilen göreceli, sanal benliklerini esas alıp asıllarını asla hatırlayamayacak şekilde yaşamaya mahkûm olmakta.
Dolayısıyla da en basit bir olay karşısında bile şaşkınlığa düşmektedirler.

Bir insanın karakterini, o kişinin zorluk ve problemlerle mücadele etme gücünden b/aşka hiçbir özelliği daha iyi temsil edemez.
Bazı insanlar güçlüklerden kaçıp saklanırlar.
Bazıları ise gelen darbeler karşısında dimdik durup sorunlarla yüzleşir.
Ben’lik de böylece olgunlaşmaya başlar.

İşin tesellisi Allah'ın bizi içimizden bilmesi teheccüt vakti.
Ve insanların kötü düşüncelerine şems vakti aldırış etmememizdir.
Ben diyebilmeyi çoktan unutmuş.
Ve onu adeta bir vehim-vesvese gibi kabul etmiş bireyler, etrafımızda bir bomba misali dolaşıp dururken.
Ben’likle yaşanan bu zafiyetten ötürü, insan kavramı ve yaşamı bir değer-ölçüt olmaktan çıkar,
Ve sahip olduğu Halife niteliğinden de hiçbir eser kalmaz.

İnsan olabilmek için kendini yamyassı eden aşağılık duygusu kadar, etrafındaki düşünüre/üretene karşı ‘karlı dağları ben yarattım' hissi veren benlik kompleksinden de kurtulmak gerekir.
Düşünebilen, tefekkür edebilen ayrıcalıklı bir konumu ihsas eden ben’lik anlayışı yoksa!..
Toplumdaki her birim önemini kaybedip, iki yüzlü olmaya mahkum olur.

Yunus Emre, insanın dayandığı bu temeli ve varoluş koşulunu, tasavvuf felsefesi ışığında, akılcı bir şekilde kendinde aramasını dile getirirken!..
Yeniden doğuş diye tanımladığım bu kavramı bakın ne kadar güzel vurgulamış!..
Bir ben vardır, bende,  benden içeru.
Yaşadığımız toplum, temel taşı olarak bu mutlak ben felsefesini, hiçbir zaman önemsememiş.
Ve kendi ben’i üzerinde düşünmek zahmetine bile  katlanmamıştır.

Kimseden bir şey beklemeyen biri ol, rahat edersin.
Oysa, Tasavvufi anlamda soyunmak denen, üstünü başını çıkarmak, çıplak kalmak değil.
Varlıktan, benlik anlayışından sıyrılmaktır.
Kendini ortaya koymanın getirisi ise benlikle yaşamak.
Ben olarak yaşamak olmadığını!..
Mutlak ben nur’dur!..
Ben ilimdir.
Benim ilmim denildiğinde kendisindeki ilmi, ben’de açığa çıkmıştır.
Bu önemli ayrıntının farkındalığı içinde olabilirsen.
Ben kelimesi ağzından kolaylıkla çıkmayacak.

Başkalarından daha iyi olmanıza gerek yok.
Eskisinden daha iyi olmanız gerekiyor.
Sadece ben şems vakti bir özrü hak ediyorum.
Teheccüt vakti, biz ararız, bulup bulmamak nasip!..

Gün gelecek, durumunu seçeceksin.
Seni umursamayan ellere tutunmayı bırakacaksın.
Bir an bile arkana bakmadan gideceksin.
O sahte ilişkilere tutunmayı bırakacaksın!..
Kalbinizin bir kez bile olsa adil davranılmayı hak ettiğini anlayın.
Ve sizi tüm gücüyle kucaklayacak birini hak ettiğinizden emin olacaksınız.
Ben’lik, terk edilmek değil.
Aşkın gücünüze güç katmasıdır.
Kavramsal karmaşanın önüne geçerek.
Bu konuda daha önce yaptığın yaklaşımların hiçbir şey ifade etmediğini.
Huu’yu bilirsen!..
Yok - Hiç olduğunu idrak edeceksin!..

Biri deliler şeyhine sordu, şu soruya verdiği yanıt hoşuma gitti!..
Zor olan nedir?..
Dedi ki!..
Bu dünyada zor olan, teheccüt vakti bir kişiyi kazanıp onun uğruna herkesi kaybetmendir.

Zulüm nedir?..
Dedi ki!..
Ve zulüm!..
Benin olan kişi seni terk ettiğinde ve onun için herkesi terk ettiğini hatırladığında ve ihtiyacının doruğunda.
Onu bulamazsın!..
Ama çevresinde onun için bıraktıklarını bulursun.
Çok fazla fedakarlık yapmayın!..

En büyük ihtiyaç nedir?..
Dedi ki!..
Allah’ı memnun etmeyen başlangıçlar, bitişi sahibini tatmin etmeyecektir!..
Sevdiğiniz kişi uğruna Rabbine itaatsizlik etmeyin!.
Sevdiğinin kalbi, itaat etmediğinin elindedir!..
Hayal kırıklığı her zaman başınıza gelir, Rabbine itaatsizlik ettiğin taraftan!..
Allah'tan korkan her şeyden güvende olur
Kim Allah'tan korkmazsa, Allah onu her şeyden korkutur.

Hz. İbrahim'in çocuğu olmuyordu!..
Rabbim!Bana salihlerden olacak bir evlat ver, dedi. (Sâffât-100)
Allah da ona Hz.İsmail'i bahşetti.
Sonra da onu kurban etmekle imtihan edildi.
Şiddetle istediğimizi aynı teslimiyetle kurbana hazır değilsek.
O şey bize yar olmayacak demektir!..

Değerli bir şeyi almaya gidiyorsanız karşınıza mutlaka engeller çıkar.
Bu yüzden şöyle denmiştir.
Eğer sorun yoksa büyük bir sorun vardır!..
İnsanı kıskıvrak yakalayıp tarumar eden kader, onu yüceltip göklere de çıkarabilir.
Teheccüt vakti, özür dilemek istiyorum.
Tekrar tekrar özür diliyorum kendimden.

Kendi durumunu mahveden, beni vicdan azabından kurtaran herkese teşekkür ederim.
İnanıyoruz teheccüt vakti güzel günlerin geleceğine.
Şems vakti ölüme ve kıyamete inanır gibi..
(Y.ed - Gam - Gah Albümü)

Engin Demirci
Kayıt Tarihi : 8.1.2024 18:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Bizim erkânımız!.. Ahlâk -ı Muhammed’i ve Edeb-i Ali'dir. (Hünkar Pir Hace Bektaş Veli k.s)

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hayrullah Değerli
    Hayrullah Değerli

    Tebrikler hocam yüreğiniz dert görmesin kaleminiz daim olsun ihlas dolu duygularla yazılmış harika bir şiir okudum kaleminizden nice şiirlere inşallah
    Sonsuz saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Mehmet Tevfik Eltas
    Mehmet Tevfik Eltas

    Bir ben vardır, bende, benden içeru.

    Düşünen ve tefekkür eden gönüller ne de güzel gönüllerdir.

    Kutlarım Üstadım
    Sağlıcakla şen ve esen kalınız Efendim
    En içten selam ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Bekir Şahin
    Bekir Şahin

    Gecenin en ürperten en soğuk en karanlık vaktinde istemeye durmak…

    Tebrikler

    Cevap Yaz
  • Şükrü Atay
    Şükrü Atay

    Her satırı anlam dolu harika duygularla yazılmış paylaşımınız için gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım.
    İhlâs dolu yüreğine ve kalemine sağlık diliyorum.
    Sonsuz selam ve dua ile.
    Allah'a emanet olun.

    Cevap Yaz
  • Bedri Tahir Adaklı
    Bedri Tahir Adaklı


    Ben’lik de böylece olgunlaşmaya başlar.


    "Cenâb-ı Hak insana bir benlik, bir nevi
    hürriyet vermiştir ki, Cenâb-ı Hakkın
    rububiyetine ait evsafı bilmek için mevhum,
    farazî bir vahid-i kıyasî yapsın."
    (Mesnevi-i Nuriye, Şemme)

    Denilmiştir.

    TEBRİKLER SAYIN DEMİRCİ

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (6)