TÖVBE
...Bin günaha, bir tövbe çok bile, Ey ALLAHIM...
EY ALLAHIM!
Bağışla, isyanlarım naz ile. Ey ALLAHIM.
Rızan yoksa secdeler nafile. Ey ALLAHIM.
Aşk ile “ YA HAKK ! ” deyip, göz yaşı dökebilsem,
Bin günaha, bir tövbe çok bile. Ey ALLAHIM...
Mekke,1983
RABBİM
Sanki, ben bu alemde günahlara sebebim,
Tövbelerin yükünü çekmeye mecbur kalbim,
Artık taşıyamıyor aşkları, sevdaları,
Sitemle yalvarmamı, çok görme bana Rabbim!
İstanbul,2002
HÜRRİYET
Kan çanağı gözleri, öfkeli medeniyet
Ölümün pençesinde, kör olası zihniyet,
Seni yok etmek için, kuzu postlu ejderha,
Yine seni kullanır, ey serapa hürriyet...
Bombay, 2001
CÜBBELİ SAHTEKARLAR
Riyakar kalpten çıkan nasihat neye yarar
Herkesi Deccal görür kendini Mehdi sanar
Abdestsiz evliyalar işgal etmiş her yanı,
Soytarı boynuzlular, cübbeli sahtekarlar...
Erzurum,1997
ANNE
Sevgini yüreğime nakış nakış kazan ne?
Çile dolu bir ömrü talihime yazan ne?
Bunca derdi çekmeye mahkum olan bu beni,
Yapayalnız bırakıp ne olur gitme Anne.!
Erzurum,2002
MÜNZEVİ DEVLER
Artık gaflet uykusu sürmesin sonsuza dek
En kutsal değerimiz, o da elden gidecek
Cüceler (!) kişiliksiz, Devler (!) ise münzevi,
Beyinler irin dolu, kainat kuduz köpek.
Erzurum,1998
MUKADDES KAN
Mazlumun bedeninden göz yaşı gibi akan
Tertemiz toprağında ulvi rengiyle sultan
Yüzyılın yüzkarası, iğrenç, azgın ejderha,
Caninin suratına bulaşmış mukaddes kan.
Erzurum,2002
YANIP TUTUŞTUK
Sakladık aşkımızı, sahralarda buluştuk
Uzaklarda olsak da, bir bedende kavuştuk.
Bin bir tevbeler ettik, üşüdük Kerbela’da,
Buzullar diyarında, biz hep yanıp tutuştuk.
Kerbela,1983
VUSLAT
... Gel de bir vuslatla şad et aşkı cananım benim.
FUZULİYE SELAM
Varlığımla sevgine üftadedir canım benim
Gel de bir vuslatla şad et aşkı cananım benim
Kör kalır hepten gözüm görmezse bir lahza seni
Sevmesem kalmaz hicabım artar efganım benim
Sen bilirsin yasta ruhum hasretinden muzdarip
Bulmadım bir an saadet geçti hazanım benim
Müptelayım sen gibi ben de bu aşkın derdine
Zannedersem bu sebepten bitti imkanım benim
Yok bu sevdadan ümidim boş verin teselliyi
Mutluluktur şimdi artık bana hicranım benim.
Trabzon,2002
VUSLAT
Her vuslatın bir veda, her vedan bir vuslattır.
Buselerin intihar, tenin, nefesin ıtır,
Naz ve işve timsali esrarlı gölgen bile,
Huri ve dilberleri hırslarından çatlatır.
Acapulco,1993
SELİM’İN DİVANI
Ben zindanda Sadullah, sen Mihriban prenses
Selim’in divanında kıskanır bizi herkes
Yaşanmış, yaşanmamış, aşkları, sevdaları
Asırlardır besteler ney’lerde yanan nefes.
Brüksel,1999
ASİL YANGIN
Erdemsiz sevgilerde, bir ihanet saklıdır.
Divane olmayan aşk, ateşle yasaklıdır.
Değmezse bir günaha gözlerimden gözlerin,
Bir asil yangın gibi, sevenler hep haklıdır.
Bankog,1985
HURİLERİN RAKSI
Helalleşir haramlar, efsunlu cennetinde
Sunulur buselere, bin türlü lezzetinde
Çatlamış dudaklarda hurilerle raks eder,
Cehennemi alevler, Vuslat’ın halvetinde.
Trabzon, 2002
BU GÖNÜL
Karanfilin hüznünü içinde taşıyan gül
Hasretini dilinde destanlaştıran bülbül
Siz hüznün ve sevginin asil temsilcileri
Beni de aranıza alın gülsün bu gönül...
San Antonio,2000
HER VEDANIN ARDINDAN
Saçlarına yıldızlar, asumanlar takarak
Zamanlar ötesinden iç dünyama akarak
Esir aldın ruhumu, feth ettin benliğimi
Her vedanın ardından, bin umut bırakarak..
Roma,1987
SEVDALAR HİCRAN ŞİMDİ
Sevginle hayat bulan gülşenler hazan şimdi
Gönüllerde buğulu hatıran nihan şimdi
Bilmem hangi meçhulde vuslatsız vedaların
Yaşanmamış, efsunkar sevdalar hicran şimdi.
Trabzon, 2002
DOĞUNUN LİMANLARI
İhanette ararken sevgiyi, kara bahtı,
Çılgın, divane, ruhsuz, duygudan yoksun Batı,
Göz yaşının ardından, bin bir umuda mekan,
Sevda, hasret, aşk kokar, Doğunun Limanları...
Bombay,2001
BİRCİS
... Bircisi ihtilaller ruhlarda çatır çatır,
BİRCİSİ İHTİLALLER
Bircisi ihtilaller ruhlarda çatır çatır
Meçhul dünya içinde, meçhul sevda kaynatır
Sevgiden yoksun sanma, sufli mecnun olanı
Hor gördüğün yürekler, bin bir sevda yaşatır.
Bağdat, 1983
BU SEVDA
Bir eylül akşamında ağlıyordu son bahar
Soğuk taş sokaklarda halkalaşmıştı sular
O gül endam döndürdü, ihtiraslı başımı,
Ve Şairin gönlünde bu sevda böyle başlar.
Zürih,1984
HIRÇIN KÜHEYLAN
Ağlayan karanfiller esrarengiz diyardan,
Eflatuni bir gülü ruhuma sunduğu an,
Ne köşk kaldı ne saray, her şeyi yıkıp geçti,
Rüzgar gibi dörtnala gelen hırçın küheylan.
Erzurum,2002
HÜSEYNİ NEFES
Hüseyni nefesimde gülşenlerce gül yandı
Issız kabrimde birden hüzzam sevda uyandı
Sahrada yorgun, susuz, aşktan bitab bu kalbim,
Bu kadar acılara bilmem nasıl dayandı.
Cidde,1981
NAZIN DA YETER
Göz yaşımda bir ömür buram buram tütersin
Hayal ufuklarımda kadehimde bitersin
Seni sevmek bir talih, varlığın büyük iksir,
Halvetin şöyle dursun, nazınla da yetersin.
Zürih,1987
RÜYADAKİ SEVGİLİ
Mısralarım yetersiz, anlamlar ruhta gizli
Ah bir konuşabilse, hayallerimin dili
O zaman hak verirdin bu çaresiz aşkıma,
Sen ey benim olmayan, rüyadaki Sevgili
Barselona,1987
HAŞHAŞİ CENNETİ
Ruhuma saplı hançer, ahu bakışlı Rana
Haşhaşi Cennetinde, Zeynep, Halime, Sara
Baş kaldırdı tabular, hayalim taş kesildi,
Şahrud’un sularında yıkanırken Züleyha.
Karaçi,1985
SABBAH’IN MERYEM’İ
Alamut’dan süzüyor, Hasan Sabbah, Deylem’i,
Gözlerinde parlıyor, aşk ve hırsın erdemi
Sevgilisi, hurisi, yarattığı cennette.
Şeyh Muhammed getirdi, at üstünde Meryemi.
İslamabad,1985
BEN EY DİVANE AŞIK
Bu sevda girdabında aklım karmakarışık
Çukurlaşmış gözlerim, fersiz, cılız bir ışık,
Mezarında gecikmiş, kaskatı bir intihar,
Mecnun seni kıskanır, Ben ey Divane Aşık...
Bombay,1999
YUSUFİ HAYALLER
Raks eder aynalarda gölgesi sevdaların
Diriliş ayininde, nur kokar edaların.
Bir kısrağın gözünde dinlenen eflatunda,
Yusufi hayalleri eser Züleyhaların.
Şam,1981
EBEDİ HEYKELLER
Yaşanmamış aşkların tortusu hülyalarda,
Parçalanmış kalplerin enkazı deryalarda,
Mahzun talihleriyle kenetlenip sımsıkı,
Heykelleşmiş ebedi, göz kırpar şeydalarda.
Kahire,1987
ŞAİR
Anlatamam, yazamam, bu sevdayı bilirim
Reyhani mısralarla, hicranla dolu içim
Mahkumum şiirlerin, mahur yorgunluğuna
Anladım, bu çaresiz aşkın şairi benim.
Glasgow,1994
MAHUR BESTE
Sevdalardan süzülen imbik imbik güfteler
Çok başka iklimlerin kokusunda besteler
Sensiz özlediğim sen, sensiz yaşadığım aşk,
Hüznün, elemin, mahur şarkısını besteler.
Erzurum,2002
BU ÖLÜ BEN DEĞİLİM
Bu ölü ben değilim, bu yüzü hiç görmedim,
Günah dolu bir ömrü, nasıl taşır bedenim!
Bu tabut başka tabut, bu mezar başka mezar,
Yabancı cesetleri neden sarar kefenim!
Washington,2001
ZAMANIN HALKALARI
Sonu hüsran aşklara yine aşkla sarıldık,
Masalsı ve hercai sevdalarla karıldık,
Müşteki eflatunun turuncu çığlığında,
Zamanın halkaları köpürünce darıldık.
Trabzon,2002
SİYAH
Her bir rengin apayrı bir yeri var gönlümde,
Münzevi karanfilin hüzzam rengi özümde,
Eflatun, mavi, beyaz, lacivert başka, amma,
Hiç siyahı bu kadar sevmemiştim ömrümde.
Erzurum,2002
ZOR KADIN
... Ben, zaman, tarih ve sen, zor kadın, zor imtihan.
ZOR KADIN
Mehlika’nın aşkına, ağladı tambur, keman,
Mazinin tuzağında sevgiyle yandı zaman.
Üşüyen gençliğimin telaşı sağnak yağmur,
Ben, zaman, tarih ve sen, zor kadın, zor imtihan..
Erzurum,2002
AŞK-I BEYZA
İçim içime vurgun, Özüm Sezene meftun
Efsuni gözlerine buhurdansı bir mecnun
Esrarlı yapraklara yazılan Aşk-ı Beyza,
Gündüz geceye hasret, Ahu’ya İçim vurgun.
Boston,1999
SENDE BU NAZ BU SİTEM
Ruhumu serinletir gözlerindeki meltem
Duyguları sezeni kıyamam incitemem
İçimdeki şüpheler kemirir rüyaları
Ufku kızıla boyar, sende bu naz, bu sitem..
Londra,1993
İÇİM
Sen içimdeki iksir, efsunkar sevda seli,
Yanarım buzullarda seni sevdim seveli,
Hasretle hüzün kokan bozkır çiçeklerine
Erguvana bürünmüş, sen gülşenler güzeli...
Antalya,2001
SENİNLE DOLDU İÇİM
Süzgün bakışlarının meftunu oldu kalbim,
Başım döndü, savruldum, değişti dünyam benim,
Yıllardır tereddütler, hırçın fırtınalara,
Kasırgalara mahkum, seninle doldu içim.
Berlin,1995
DERİN BİR NEFES
Baş kaldırdı yüreğim şahlandı zaman durdu
Tüllendi mavi gece, tambur yandı, tel sustu
Taş kesildi karanlık, yaşadı buram buram,
Derin bir nefes alıp, aşkla sevdayı kustu.
Chicago,2001
ISLAK DÜŞLER
Düşler sezilmek için nasıl da ıslanıyor
Bilirim hicranımı içinden kıskanıyor
Kaf Dağına oturup, seni düşündüğümde,
Yaşananlar ardından ruhuma yaslanıyor.
San Diago,2001
SEVDA DEHLİZİ
Ruhun ne kadar sıcak, sanki eriyor içim
Sevdanın dehlizinde, arzular biçim biçim
“Çok şükür” nidasıyla, dorukta tattı hazzı,
Masmavi oldu dünyam, zehirin de şerbetim..
San Diago,2001
BENGİSU
Sultanlara hükmeden, tutkuyu Sezen Kadın,
Bana rüyalar gibi bu aşkı sen yaşattın.
O hülyalar ardından, nefesin yankılanır,
İlhamı mısraların, ruhu, Bengisu adın.
İstanbul,2001
KÖR DÜĞÜM
Okunur gözlerimden yılların solgunluğu
Çıldırmış kubbelerin en hazin suskunluğu
Kör düğüm gibi siyah, iliklerime kadar,
İşlemiş sırılsıklam sevdanın yorgunluğu.
Bombay,2001
YILDIZLARIN SABRI
Yelkenlenen düşlerim ummani bir tomurcuk,
Yıldızların sabrının, döküldüğü yolculuk,
Bir çöl sıcaklığında yanıp tutuşan deniz,
Ürperten uçurumda, nefeslensem bir soluk.
Frankfurt,2001
SEN VARSAN
Ellerinde yüreğim, seni sevmeye mahkum
Tarihin dehlizinde, aşklar, sevdalar mazlum
Hayatın intiharı, zifiri bir kavşakta,
Sen varsan ben de varım, sen yoksan ben de yokum.
Varşova,1994
DAHA SEN DOĞMADAN
Kızların gergefinde ağlayan Nilüferler
Kadehimde yıldızlar, ateşinden dilberler
Almadığım nefesi hicrana boğdu, daha,
Sen doğmadan kalbime sapladığın hançerler.
Manila,1985
SENİ DAHA GÖRMEDEN
Bir gölgede fark ettim buğulu hayalini.
Demledim damarımda tap taze nihalini.
İzlerini toplayıp, öptüğüm gecelerden,
Seni daha görmeden, resmettim cemalini.
St. Petersburg,1994
AŞİYAN
Sevdama dar geliyor sarayı Süleymanın
İliklerime sinmiş kokusu gülistanın
Sen yanımda olmasan, selamın gelmese de,
Bana hayat veriyor meltemi aşiyanın.
Paris,1990
SEVDA YOLU
Çekmekle bitmez bu aşk, tükenmez ahu zarla
Meçhuller aleminde filizlenmez baharla
Küçücük yüreklerde o kadar cennet var ki,
Sevda yolu kapanmaz ne tipi ne de karla...
San Francisco,1995
ALEV ALEV SEVDA
Tövbekar gülistanım bekliyor Mualla’yı
Aşiyanda arıyor Zühre’yi Süreyya’yı
Özenle büyütüyor, benliğime ektiğin
Zamanın kavurduğu, alev alev Sevda’yı.
Mexico City,1993
KAYBEDİLMİŞ SAVAŞ
Seni sevmek çiledir, gizli aşkın ağlatır
Sevdanla yüreğime işlenir satır satır
Galibiyete mahkum, mağlup olan bu Beni,
Başından kaybedilmiş bir savaşa fırlatır.
Erzurum,2002
ALIŞTIM
Alıştım söz vererek, küsüp gelmeyişine
İşve, naz, sitem dolu Mihriban’nın işine
Anladım, senelerin yükü ile ezilen,
Viran olan kalbimde, Sevgilinin işi ne!
Erzurum,2002
HÜZZAM YALNIZLIĞIM
Huriler, sevgililer kıskanır simasını
Aşkım, ömrüm, şiirim besteler şeydasını
Nihavent bir yağmurun suladığı çiçekler
Hüzzam yalnızlığımın çekerim sevdasını.
Wroclaw,1995
KİLİTLENMİŞ SOLUKLAR
Yaşanmamış aşklara uzanan yolculuklar
Gölgesiyle sevişen siyahi korkuluklar
Ben hep sana müptela, sen hep bir yıldız gibi,
Saplanmış intihara, kilitlenmiş soluklar.
Antalya, 2002
YEMİN ETTİM
Ben yıllardır kapında hep sevgini dilendim
Avuç açtım aşkına, her an boş döndü elim
Her dilenci ararken, bin kapıda bin ihsan,
Yemin ettim, bir daha hiç dilenmeyeceğim.
Erzurum,2002
SON NEFES
Sevdanı gizlediğim şiirler beste beste
Sudaki nilüferden sitemler deste deste
Buğulu hayaline işlediğim nakışlar,
Seni bekler, olsa da bedenim son nefeste.
Erzurum,2002
JULİDE HAYALİM
Ahım alevlendirir sularda kandilleri
Hıçkırıklar ıslatır tütsülü mendilleri
Bir ud kadar duygulu, bir ney gibi muzdarip,
Jülide hayalimin, düğümlenmiş dilleri...
Maçka, 2002
BİR İMKANSIZ AŞK KALIR
Yaşamadığım ömür ruhumu söker alır,
Korkular kabarınca, omuzlarım alçalır,
Mahşeri yıldızların şafaktaki raksında,
Seneler akıp gider, bir imkansız aşk kalır.
Maçka,2002
SİHİRLİ MIZRAB
Yoğurur ufukları asude bir kıvılcım
Kemani nağmelerle bala dönüşür acım
Sihirli bir mızrabın tellerde sürer dansı
Hislerime tercüman bestelere muhtacım.
Erzurum,2002
SON NEFESTEKİ AH
Kabus yüklü geceler yorgun kalkar sabaha,
Uykuları süpürür aşkına muhtaç vaha,
Gölgelerin raksında çırılçıplak sevdalar,
Tutunacak ümitsiz, son nefesinde aha.
Amsterdam,1998
AŞKIN KIYAMI
Bu aşkın hikayesi sürecek asırlarca,
Titreyen heyecanı yükselecek miraca,
Müntehir arzularla ufuklarda kutsanıp,
Hep kıyamda kalacak yıldızlarda sıraca.
Münih,1984
JÜLİDE
Erguvani ummana bir taş attı Jülide,
Halkalandı dörtnala sudan zaman mazide,
Sevda’ya sitem etti Vurgun, Vuslat’a nispet,
Bu yolculuk müebbet, perişan, aşk asude.
Erzurum,2002
İsmail Hakkı AydınKayıt Tarihi : 17.4.2003 12:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)