Neden diye sormayın
Başına geleceği varmış,
Çok fazla verirdi kendinden
Mesela bir bardak su istese yoldan geçen
Yetiştirdi sürahi ile Üveyik...
Ablam diye konuşurdu millet Abla demeden
Bir ayak sesi duymayayım
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Devamını Oku
Kapıya koşuyorum
Gelen sen misin diye
Bir siyah saç görmeyeyim
Yüreğim burkuluyor
Ağlamaklı oluyorum
Destansı bir şiir.
İyiliğin, sahiplenişin, insanlığın ve yardımlaşmanın ötesinde, hayatın acı yanını da haykırarak değil, hayıflanarak, sükunetle ve hakaret etmeden lanetlercesine anlatan hikayemsi şiir.
Ağıt desem, ağıt değil. Onun için destanımsı geldi bana.
Şairenin mahalli kelimeleri kullanışı da yörenin bariz özelliklerini, anlatmadaki maharetini ortaya koyuyor, geleneksel yaşayışıyla birlikte.
İyilerin insanlığını, köy veya kasabakların samimiyetini, hürmet ve sevecenliğini dile getirirken, açgözlülerin zalimliğini, insanlık dışı davranışlarını, bir bilezik bir çift küpe için acımasızca davranışlarını da anlatıyor şiirde.
Koca toplulukta 'beş'in 'iki'si...
Şiirde klavye hataları da var.
Nazarlık...
Nazar değmesin efendim.
İlhamınız dam olsun.
Saygıyla...
Tekmili kaç parça bilinmez ama,
Oldukça heyecanlı
Biraz tedirgin
Korkulu
Fakat kesinlikle "ibret vesikası"
Tefrikalar bütünü,
"Limon Ağacı" şahitliğinde...
Tebrikler çokça Gülşah Hanım...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta