Vurgun Yemiş Yüreğim,
Sanki bedenime yük.
Bozkırda ıssızlık sürüsü…
Gül’ ün bağrında bir ikindi vakti,
Volta atan âhın yankısı benim.
Dümbelek Boğazı…
Bilmem hangi yıl,
Dünya’ dan göçmüşlerin mezarları.
Fatihalar dilde…
Etrafta, giz dizilmiş çardak izleri…
Çiy doladım kasnağına gecenin.
…
Yeleler taktım,
Köyümün talan edilmiş tarlalarına,
Dağlarına, sokaklarına.
Düş topluyorum Teke Taşı’nda.
Kınalı keklik sesine dalmış,
Türküler söylüyorum…
“Ağ gelin de indim’ola yayladan,
Kaşın değil gözün beni ağladan.”
…
Ak yokuş’ta Dadaloğlu,
Güngörmez’de Köroğlu,
Ayrılık Gediği’nde Karac’oğlan,
Zekerce’de Yıldırım olup
Yaylacık’tan çağlıyorum Arslanköy’ üme.
Çağıl Oluk, Gök Dölek, Göl Pınar…
Zaman çağlıyor,
Sisler durağında Çocak Dere akıntısı,
Kavuşmalar ayrılık…
Ayrılıklar kavuşma oluyor bazen
Bir kuzu sesinde.
…
Göz vermiş fidanların
Ürkek yaprakları savruluyor İlkbaharda.
Zamansız…
Yaşadığım an ise Sonbahar!
Kayıt Tarihi : 16.5.2011 10:37:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2011 İlkbahar gezintisi... köyüm ve hislerim.. öyle, dilime geldiğince, karalamasız...

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!