ne zaman oluyor hatırlamıyorum
zaten artık İstanbul da bana uzaktan dil tutuyor ve hatta ve hatta
dilimi yırtan bir his sağlıyor yorgunluğumun tümüne
sadece gürültü eden çocuklar etrafımda kalan
ve alt dudaklar serpilmiş su damlası gibi ak ve kırgın ensemde
vücudumla bir olan hücrelerimi yavaş yavaş kapsayan tenimi o vakit
sağır eden bir sessizlik çarpıyor.
süt içtiğim, tek vücuttan bu duygu tek ölüm
organlarımın buz mavi oluşuna uzak ilk ölüm
o gün de yeni doğan güneşle sevişiyordum karşımdaki ruh ile birlikte
sayıyordum ve sayıyordum
tek tek, kan damlarını ayak üstü
ardından soğuk bir rüzgar kapsıyordu beni
yeni serpilmiş kum misali manzaram
kustuğum zamandan beri ters yürüyorum zarlarla dolduruyorum dolaplarımı
ve artık çekmecem de doldu.
zamanında gövdemden sıyrılan zaman acısı bile sığmaz derin diplerime
artık bir rüzgar coşkusu gündüzüm
hüznümde güvercinler kapsıyor bedenimi
benliğim gökle düşlüyor hüznümün tek hecesini
saf şarkılara da sığmıyor ki artık annem de dar geliyor, sığmıyor bu kente
aramızda tek kalan bir bağ var, o da dün satılmış ve atılmış denize
Ayse Gül Kaya Demirel
Kayıt Tarihi : 25.10.2017 23:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!