Taş kaynatıp tencerede,
İşsiz eşini beklerken pencerede,
Annelerin avuttuğu yavruları,
Vurgula ey insanlık..
Afrikada beş kilo beş yaşında çocuğu,
Tröstün yirmi derecede giydiği gocuğu,
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
bazen souyorum
bu dünya bu hale nasıl geldi
sonra diyorum
vurdumduymazlıktan
kötü tükenmez biliyorum
ama iyi de tükenmez
ve dünya bu hale geldiyse mutlaka bu iki zıt tarafın eşitliğini bozan birşeyler var
işte onun adı vurdumduymazlık
insanları bilinçli bir şekilde gerçekleri haykırmaya çağırmak gerek yaptığınız gibi
kutlarım...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta