İnsanlığı yok etmek için,
Hemen bir virüs seçin.
Silah mı dediniz?
Geçin efendiler, onu geçin.
Silaha ne gerek var efendim,
Virüsten daha etkili, silah mı olurmuş.
Ansızın ortaya çıkıveren,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Aynı şeyi düşünüyorum bende üstadım.. Bilinerek, istenerek üretiliyor bu hastalık virüsleri.. Hislerime tercuman oldunuz.. Yürekten kutluyorum.. Saygılarımla..Halim AKIN 10 PUAN+ANT
EVET VİRÜS EN ETKİLİ SİLAH VE BU SİLAHI ÖTEKİ SİLAHLAR GİBİ İNSANLIĞI TOPTAN KÖLELEŞTİRMEK İSTEYEN BAŞINI abd VE cia NIN ÇEKTİĞİ EMPERYALİST HAYDUTLAR ÜRETİP SALIYORLAR ORTALIĞA. VE NASIL PARA KAZANILIYOR GÖRDÜĞÜMÜZ GİBİ AŞI SATIŞLARINDAN...
Tebrik ederim ustam..Domuzların aramızda beslenmesine ve yaşamasına izin veren DOMUZLAR utansın..varsa utanmaları..Köpekleri çarşıya saldılar..Çoluk çucuk korkar olduk..Fobileri olanlarımız var..köpeklerin çarşıda ne işi var..Köpeklerle beraber yaşar hale geldik..
Tebrik,takdir ve saygı ile..
--ViRüSLeR
İnsanlığı yok etmek için,
Hemen bir virüs seçin.
Silah mı dediniz?
Geçin efendiler, onu geçin.
Silaha ne gerek var efendim,
Virüsten daha etkili, silah mı olurmuş.
Ansızın ortaya çıkıveren,
İnsanları kırıp geçiren, katil virüsler.
Önce kuş gribiyle tanıştık,
Tavuktan, yumurtadan uzaklaştık.
Ayıptır söylemesi, korkup kaçtık.
Onları mutfağa sokmadık.
Kuş gribi gitti,
Kene düştü gündeme.
Hop oturup hop kalktık,
Sonunda, onu da atlattık,
İşte size bir yenisi,
Domuz gribi.
Domuzlar itlaf edilmeli,
Tavuk ve kuşlar gibi.
Aksi halde virüsler,
Gider gider,gelir geri
Temizliğe biraz, özen göstersek,
Gereken, önemi versek,
Virüsler böyle, gezip dolaşmaz.
Belki bu kadar, tehlike saçmaz.
Duyarlı yürekten güzel bir şiir okudum
USTA KALEMİ KUTLUYORUM
ANT + TAM PUAN
Doğru söze ne denir üstat?... Yerden göğe kadar haklısınız...Harikaydı. Kutlarım...
Yüreğine sağlık
Kutluyorum güzel şiirinizi yüreğinizi ve emeğinizi.
SEÇMEDEN VAZ GEÇTİM AMAN HA KALSIN DUYARLI YÜREĞİN GÜNCEL BİR KONUDA UYARILARI KENDİNE GÖREV BİLMİŞ ELİNE SAĞLIK SAYGILARIMLA
Bunda bir iş var ama haydi hayırlısı,
Sevgilerimle
Mehmet ali şahin
Bu şiir ile ilgili 35 tane yorum bulunmakta