Zamanın birinde dünyada çok garip şeyler oluyormuş. Nerden geldiği bilinmeyen bir mikrop insanları zar ağlatıyormuş. Öyle bir mikropmuş ki bu, tuttuğunu hasta ediyor yatak yorgan yatırıyor, tuttuğunun nefesini kesiyormuş.
İnsanlar bir hoş olmuş, çaresiz, perişan bir şekilde yaşıyor, velakin kimse kimseyi göremiyormuş. Hep uzaktan bakar olmuşlar insanlar birbirlerine, uzaktan düğünlere hayırlı olsun diyorlar, uzaktan taziyeler diliyorlarmış.
Kimse kimsenin öldüğünden ya da evlendiğinden hiç haberleri olmuyormuş, Hiç kimse hiç bir şeye şaşırmıyor. Bu zaman da herkes her şeyi olağan görüyormuş. Herkes birbirinden korkuyor, hiç kimse birbirine yaklaşamıyormuş.
Sonunda insanlar hasta olmuşlar, üstelik bir de işsiz kalmasınlar mı? Açlık başlamış insanlarda. İşe güce gidemez olmuşlar insanlar, buldukları ile yetinmeye çalışıyorlarmış. Mikroplar ise dalga geçer gibi yayıldıkça yayılıyor, insanlara hava atıyorlarmış. Birde isim koymuşlar kendilerine güya koronavirüs ’üz diye saçmalıyorlarmış.
Toplaşmışlar bilim insanları, nasıl yeneceğiz bu mikrobu diyorlarmış. Uzun uzun düşünmüşler, hem de nasıl bir iş bu diye? Minnacık bu mikrobu mutlaka yeneceğiz diyorlarmış.
Çalışmışlar bilim insanları, gece gündüz demeden çalışmışlar ve sonunda aşısını bulmuşlar bu pis mikrobun. Mikropsa hala durmuyormuş. Yayıldıkça yayılıyor, yerinde duramıyormuş.
Bir bir aşılanmış insanoğlu. Derin bir nefes almışlar. Mikroplar saldırdıkça onlar, aşılarla korunuyorlarmış. Aşı olmuş dünyanın her yanı, insanların çoğu kurtulmuşlar. Birçoğu patır patır dökülerek ölüyormuş.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta