Desem ki; sen hiç sevmedin
Sevdayı hiç bilmeden geldin bana
Gönül soframda en güzel yere oturmuşken
Darmadağın bırakıp da gittin
Desem ki; çırılçıplak geldim sana
Yalanı olmayan kocaman sevdamı yüklenerek
Bir çocuk saflığında yüreğinde güller açtırmaya
Kaçarken vuslatı sırtından hançerleyip
Anlamsız nedenlere sığınmayacaktın
Desem ki; sen cehaletin kuyusuna düşüp de geldin
Mademki tarifini bilmiyordun aşkın
Gönül soframa neden oturdun
Ben Kerem oldum, ama sen Aslı olamadın
Oysa öyle bir zamanda gelmiştin ki
mutluluğuma mutluluklar katmıştın
Ve öyle bir zamanda gidiyorsun ki,
ecelime davetiye veriyorsun
Ne sana kızıp vazgeçebildim
Ne de gönlüme, taht kurmana izin verdim
Öyle bir açmazdayım ki,
sana nasıl kapımı aralayıp buyur edeyim
Yüreğim, senin sevginle doluyken,
Ben bile dışarıda beklemekteyim
Senin gittiğin günden beri
Aşkın pazarında, altın kafeste hapisteyim
Gece alınır, gündüz satılırım
Senin yokluğunda; ben çok çaresiz,
bir o kadar da viraneyim.
Kayıt Tarihi : 22.2.2023 22:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!