Hüzün mevsimlerinin hüküm sürdüğü kentin
Çatısından süzülen türlü iyi niyetin
-Kenar mahallesinde badanasız bir evim.
Yıllar geçti yıkmadı ne rüzgâr ne fırtına
Tonlarca elem, keder yüklenmişken sırtına.
Köhnemiş hayallerin bacasından tüttüğü
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
t e b r i k l e r
Yakışır gökteki altın köşke, virane.
Tebriklerimle sevgili hemşerim Afet hanım. Saygılarımla on.
Cenab-ı Allah değil son bütün ödevlerini kabul etsin manidar gönlündeki ni çok harika olarak nakşetmişsininiz kağıda.Çile ve hüzünlerin ma'mur ve şahane bir köşke dönüştüğü manevi aleme.......
Tebrikler harika
Cenab-ı Allah değil son bütün ödevlerini kabul etsin manidar gönlündeki ni çok harika olarak nakşetmişsininiz kağıda.Çile ve hüzünlerin ma'mur ve şahane bir köşke dönüştüğü manevi aleme.......
Tebrikler harika
mükemmel bir şekilde resmedilmiş yüreğine sağlık
saygılarımla
Dönüp baktığım zaman bir an demedim “Keşke”
Yakışır mı virane gökteki altın köşke?
Üstazem MaşaAllah BarekAllah çok güzel bir esere daha imza atmışsınız.Sayfanıza bakalım ne inciler var bu kez diyerek , memnun ayrılacağımın eminliğiyle geliyorum.Rabbim ilhamınızı daim eylesin .
Dönüp baktığım zaman bir an demedim “Keşke”
Yakışır mı virane gökteki altın köşke?
Asma kilitde umutlarımız,gazlı lamba etrafında muhabbetlerimiz,tel dolapta nevalemiz,teneke sobada yüreğimizin sıcaklığı ,yer minderlerinde oturan gerçek dostlarımız vardı.Hiç utanmadık gocunmadık.Ne gözyaşlarım kora döndü,ne kimsenin sözleri hora döndü çünkü hiç keşkelerimiz olmadı o altın köşkte.Geçmişi yaşadım şiirinizde çocukluğuma döndüm çok güzel kaleme almışsınız.Benim için zamana yolculuk gibiydi.Kutluyorum sayın Kırat.
Afet hanımefendi...
Şiirde 7+7 deyince aklıma ilk gelenlerdensiniz...Birde etkileyici özellik te vurgulu ifadelerin mısralara kattığı duygu güzelliği...........
Muhabbetle
mevlam gönlünüze göre versin çok güzel olmuş
geçersiniz inş finalinizin iyi geçmesi temennisiyle aeo
Duygu, sanat fesahat ve belagat mükemmel Muhterem üstade bacım. Harikasın.. Selam ve saygılarımla. Bu harika şiirini listeme alıyorum.
Seyfeddin Karahocagil
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta