Vicdân-ı Nefs ile Hasbihal Şiiri - Yorumlar

Fatima Humeyra Kavak
59

ŞİİR


84

TAKİPÇİ






Vicdân-ı Nefs ile Hasbihal

Tamamını Oku
  • Muammer Yalçın
    Muammer Yalçın 08.08.2012 - 00:11

    Sizin için şair demiyorum şair üstü bir yeteneksiniz maşallah nazar değmesin

    Cevap Yaz
  • Necdet Cemal Ocak
    Necdet Cemal Ocak 05.03.2010 - 00:31

    Yılanın kör başını, ihlasla ezemedin
    Maverâ yolları dar! dikenli gezemedin
    Şüpheliyi terkedip! hakikat sezemedin

    Sevgili kardeşim,zaman zaman mesajlarındaki eserlerini okuyup geçiyordum.Ama derya diyebileceğim bir Allah dostuyla bu gece karşılaştım.Yüreğine sağlık kardeşim.

    Cevap Yaz
  • Rıza Akbulut
    Rıza Akbulut 14.10.2009 - 00:44

    Bulur musun? hikmeti; yeniden şevkatinle
    *****Olur cennet nimeti; şükürde rikkatinle
    *****Dagılmış hezimeti; toparla dikkatinle
    *****Sarsın kalbini halâs, candan sadâkatinle
    *****Ya rasuli kibrîyâ, medet şefeatinle
    *****Lutfet yüce Hüdâvend, genişlet vüs'atinle
    çok mükemmel bir baş yapıt.Allah bizi doğru yoldan ayırmasın.Hümeyra gönlümüze ışık oldun.Allah sizi cennet ve cemali ile müjdelesin .gül kokan kaleminiz daim olsun.

    Cevap Yaz
  • Nihat Gülle
    Nihat Gülle 24.12.2008 - 18:31

    Vicdân-ı Nefs ile Hasbihal





    İman ışıklarını, kalbine serpemedin
    Üftade bir gönülle; himmetle öpemedin
    Aşk ile teslim olup, gözünü kırpamadın

    Tûl-i emel yandıkça; zül şehvetlere kandın
    Gününü gün ederken, söyle senin ne derdin
    İhtiraslar sardıkça; kesin kes aldanandın
    Nefsin arzusu ile, gizlerde esiverdin
    Bu aleme daldıkça; ipler elinde sandın
    Vicdan muhasebesi, sızıyı kesiverdin

    Tükenen sevgiler tavk, akan yaşlarımızı
    Bölüşmedik bir lokma, çattık kaşlarımızı
    İnsanlık ne alemde, gör telaşlarımızı

    Yetim başı oksayıp; ah sevindiremedin
    Çaresizlik kuşattı, sokaklarda terânen
    Âsk-ı marifetullah, gönle indiremedin
    Viran oldu yıkıldı leylim ley gönül hanen
    Tek olan mağbudunu, kalbe sindiremedin
    O kadar çogaldı ki! türlü istek bahanen

    Ölüm çok uzak sandın; bir ihtimal avundun
    Kendini nimet saydın, hoş kokulu kavundun
    Türlü dalâvereyle, sen nefsini savundun

    Hiç kimseler duymadı; sevgi sözcüklerinden
    Kıvrandıkça derinden, hep biraz daha kaydın
    Serpemedin kalplere, duygu gölcüklerinden
    Hiç böyle olur muydu? bir çözüm arasaydın
    Kimse emin olmadı, sins gülüçüklerinden
    Geçip giden günleri, yaşıyorum kâr saydın

    Söyle hani nerede? ucuz kahramanların
    Bol kahkaha atarak, boşa geçti anların
    Hep heder oldu gör bak! kıymetli zamanların

    Bana dokunma da sen, yılan bin yaşa emi
    Böyle gelmiş gidiyor; her şey gider mi sandın?
    Arzuların meçhulde, gezinen kederde mi
    Dar kalbine yüklenen, vesveselere kandın!
    Türlü aldanışlarda, bırakmışsın erdemi
    Ömür an kadar kısa, gör işte bak aldandın!

    Yılanın kör başını, ihlasla ezemedin
    Maverâ yolları dar! dikenli gezemedin
    Şüpheliyi terkedip! hakikat sezemedin

    Daha yaşım genç diye; koca ömrü tükettin
    Bir elini kaldırıp! bir elinle dalmadın
    Halife'siydin Rabbin; pâk ömrü hebâ ettin
    Mevlânâ derviş Yunus; öze gönle salmadın
    Rabbin emanetini, acz içine hapsettin
    Var oluş gayesini, hiç ciddiye almadın

    Şahit amel defterin; verilince eline,
    Oyunda oynaştaydın; dönde bak ahvâline,
    Kör nefs ne hale düştün; şimdi ağla haline! ..

    *****Bulur musun? hikmeti; yeniden şevkatinle
    *****Olur cennet nimeti; şükürde rikkatinle
    *****Dagılmış hezimeti; toparla dikkatinle
    *****Sarsın kalbini halâs, candan sadâkatinle
    *****Ya rasuli kibrîyâ, medet şefeatinle
    *****Lutfet yüce Hüdâvend, genişlet vüs'atinle

    vicdanı nefs adlı şiiriniz gerçekten oldukça güzel sevgili fatima hümeyra can kutluyorum güzel kardeşim yine kendinize has yine kendi uslubunuzda ve çizginizde harika bir şiirdi on tam puan benden bu harika şiirinize selam ve sevgilerimle

    Cevap Yaz
  • Seyfeddin Karahocagil
    Seyfeddin Karahocagil 24.12.2008 - 16:00

    Bu harika şiirinizi okumuş gibiyim. Okumuş olsam da onlarcakez okumaya değer muhterem Üstade bacım.
    İmanlı yürekden çoşmuş bir çağlayan gibi. Hayranlıkla okudum. Rabbim Gayretinizi ve ilhamınızı daim eylesin.
    100 üzerinden 100 puan ve tebrikler
    Selam, saygı ve dualarla Allah'a emanet olunuz
    Seyfeddin Karahocagil

    Cevap Yaz
  • Durmuş Kaya
    Durmuş Kaya 30.11.2008 - 01:27


    Yağmur
    Vareden'in adıyla insanlığa inen Nur
    Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
    Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
    Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
    Rahmet vadilerinden boşanır ab-ı hayat
    En müstesna doğuşa hamiledir kainat

    Yıllardır boz bulanık suları yudumladım
    Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
    Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım

    Hasretin alev alev içime bir an düştü
    Değişti hayel köşküm, gözümde viran düştü
    Sonsuzluk çiçeklerle donandı yüreğimde
    Yağmalanmış ruhuma yeni bir devran düştü

    İhtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin
    Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla
    Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin
    Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla
    Evlerin arasına dikilir yesil bayrak
    Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak

    NURULLAH GENÇ 1992



    I
    Ne kendime sahibim, ne tümden âzâdeyim,
    Kays’ın ıssız çölünde gamlı harâmzâdeyim,
    Bir müjdeyim deryada bazen de cezâdayım!

    Ey Gönüller Sultânı, kemâli gerçek aşkın,
    Şu dünya gurbetinde boz bulanık bir suyum
    Mühürlü yüreğimle aklım bigane, şaşkın,
    Kaçınılmaz gerçeğin gayesiz yolcusuyum.
    İşte tüm saltanatım, işte çorak kâinat,
    Bir güç ki yalpalıyor, geçen zamana inat!

    II
    “Sûret sûretsizlikten” olmuşken bu âlemde!
    Müminin çilesi var kâğıtta ve kalemde,
    Şems ile hemhâl olup, Mecnun’laştığım demde!

    Ruhlardaki kıvılcım bir ney’in sedâsıdır,
    Sanki bir harlı güldür cihânları mest eder.
    Bu ne beklenen vuslat bu neyin vedâsıdır,
    An olur, zaman durur, kulu kula dost eder.
    Seyreder seni Yezdan özünden öz bilerek,
    Dostu Rab için kazan gözyaşını silerek!


    SEVİM YAKICI 23 mayıs


    Vicdân-ı Nefs ile Hasbihal

    İman ışıklarını, kalbine serpemedin
    Üftade bir gönülle; himmetle öpemedin
    Aşk ile teslim olup, gözünü kırpamadın

    Tûl-i emel yandıkça; zül şehvetlere kandın
    Gününü gün ederken, söyle senin ne derdin
    İhtiraslar sardıkça; kesin kes aldanandın
    Nefsin arzusu ile, gizlerde esiverdin
    Bu aleme daldıkça; ipler elinde sandın
    Vicdan muhasebesi, sızıyı kesiverdin

    Tükenen sevgiler tavk, akan yaşlarımızı
    Bölüşmedik bir lokma, çattık kaşlarımızı
    İnsanlık ne alemde, gör telaşlarımızı

    Yetim başı oksayıp; ah sevindiremedin
    Çaresizlik kuşattı, sokaklarda terânen
    Âsk-ı marifetullah, gönle indiremedin
    Viran oldu yıkıldı leylim ley gönül hanen
    Tek olan mağbudunu, kalbe sindiremedin

    Fatimâ Hümeyrâ Kavak 29 mayıs


    ……..

    Sevgili dostlar, yukarıya gül yürekli üç şairin şiirlerinden birer bölüm aldım. İlk şiir, hepinizin bildiği gibi, sevgili Nurullah Genç’e ait olan YAĞMUR isimli şiir, ikincisi, sevgili Sevim Yakıcı’nın Antoloji ve Ümraniye Belediyesi’nin organize ederek yaptıkları şiir yarışmasında mansiyon alan şiiri, üçüncüsü de sevgili Fatimâ Hümeyrâ Kavak’ın 29 mayıs 2008 tarihinde antolojiye eklediği şiir.

    Sevim Yakıcı ve Fatıma Hümeyra Kavak’ın şiirleri epeydir polemik konusu oldu ve ben uzaktan seyrediyordum dayanamadım. Aslında her şey apaçık görünüyor, polemiklere girmeye hiç gerek yoktu. Bazı konularda oldukça üzüldüm. Kafiye örgüsü, hece sayısı konularını hiç dikkate almak istemiyorum. Şiir, eğer ilk mısradan itibaren “oku beni” diyerek okuyucuyu sarıyorsa, kafiyesini, hece sayısını, velhasıl veznini hissettirmez. Hissettiriyorsa zorlanma vardır ve yetersiz kalmıştır.
    Hece sayısını, kafiye örgüsünü hissettirmeyen şiir, has şiirdir.

    Şimdi.. sevgili Nurullah Genç’in YAĞMUR şiirinin 1992 yılında Diyanet Vakfı’nın yapmış olduğu şiir yarışmasında 1.lik ödülü aldığını biliyorum. Aynı yarışmada ben de vardım ve şiirim ilk elli arasındaydı ve benim şiirimde de Nurullah Genç’in kullandığı “olsaydım” redifi kullanılmıştı.
    (İsteyen Diyanet Vakfı’nın 1992 de yayımladığı NAATLAR isimli kitaba bakabilir.)

    Şairler, birbirlerine yakın mecralarda ilerlerken, birbirlerinin şiirlerinden habersiz aynı şeyleri söyleyebilirler. Ancak,yukarıdaki şiirlerin antolojiye ekleniş tarihleri açıkça sayfalarından belli. Ve Sevim Yakıcının Nurullah Genç’in de jüri üyesi olduğu yarışmada mansiyon aldığını biliyoruz. Aslında, Sevim hanımın şiirinin üzerinde fazlaca polemikler yapmanın, jüriye de haksızlık olacağını düşünüyorum.

    Şiirleri yorumlayan İrfan beye kısmen katılıyorum. Şiirleri ilimsel açıdan incelemiş. Ancak “abc” ile ben ilgilenmiyorum. Hemen hemen her hece şiirin sonunda gelen sesler bir başkasının şiirine benzeyebilir, bu gayet normaldir. Yukarıdaki şiirlerde, sayın Nurullah Genç’in şiirinde, ilk bölümde altı mısra, ikinci bölümde üç mısra vardır. Sevim Yakıcı, bu ikinci bölümü ilk bölüm olarak almıştır. Aynı şekli Fatıma Hümeyra Kavak Sevim Yakıcı’nın şiiri eklediği tarihten bir hafta sonra antolojiye eklemiştir. Sevim Yakıcı “Mevlana İle Hasbihal” ederken, Fatıma Hümeyra Kavak hanım da “ Vicdân-ı Nefs ile Hasbihal” etmiştir. İsimler benzeşiyor, bu normaldir. Bu durumda, kayıt tarihi esas alındığında
    “ Vicdân-ı Nefs ile Hasbihal” şiiri, “Mevlana İle Hasbihal” şiirinden esinlenerek yazıldığı aşikardır.
    Şiirler, şekil olarak benzemiş, ancak ses ve mana açısından fersah fersah uzaktadırlar. Bu durumda “Sevim Yakıcı Nurullah Genç’ten etkilenmiş” diyebilir miyiz? Sevim Yakıcı, sadece Nurullah Genç’in şiirinin kalıbıyla oynayarak, (belki de “Yağmur” şiirinin kalıbının farkında olmadan,)“Yağmur” şiirinin ikinci bölümü olan (üçlü mısra) şiire başlayıp (altılı mısralardan sonra gelen üçlü mısralar) yeni bir kalıp oluşturma çabasına girmiş, ve şiiri ödül alarak, başarılı da olmuştur. Zaten, bir kalıba dayandırarak yazılan şiirlerin hepsi birbirinin kardeşi gibidir. Mana olarak benzeşip benzeşmediği önemlidir. Kaldı ki, “Hece” veya “aruz” yazdığınızda Halk şiiri veya Divan edebiyatının gölgesindesiniz. Esas olan,şiirde, Mevlana’mızın dediği gibi “yeni şeyler söylemek lazımdır…..”
    Başkalarının söylediklerinden ve kalıplarda verdiği seslerden uzak olmak lazımdır.
    Gölgeye sığınanın gölgesi olur mu?

    Aslında polemiklerin uzaması, “sen benden etkilendin” “sen şundan esinlendin” gibi “ben” kavgasına girilmemesi gerekirdi.

    Değerli şair kardeşlerimin bu polemikleri, tartışmaları bırakarak, “yeni şeyler” söylemelerini, ve sadece şiirle uğraşmalarını diliyorum…

    Cevap Yaz
  • Hasibe Cavaç
    Hasibe Cavaç 12.06.2008 - 20:58

    Şahit amel defterin; verilince eline,
    Oyunda oynaştaydın; dönde bak ahvâline,
    Kör nefs ne hale düştün; şimdi ağla haline! ..

    Allah ağlatmasın, pişmanlıkları yaşamayalım inşaallah, yüreğine sağlık canım, yine harikasın, kutluyorum...

    Cevap Yaz
  • Benokyanus Yücel Terkanlıoğlu
    Benokyanus Yücel Terkanlıoğlu 09.06.2008 - 06:44

    Can-ı gönülden tam puan ile tebrikler ve listemde. Yüreğiniz dert görmesin, kaleminizden mürekkep eksilmesin!

    Cevap Yaz
  • Uğur Benek
    Uğur Benek 04.06.2008 - 20:49

    Bu mısrâlar şâire lütuf, bizlere armağan, zâhir. Rûhun tezâhürüdür hattâ, aşikâre. Allah -azze ve celle- dâim etsin. Selâmlarımla... - GÜLBAZ Uğur Benek

    Cevap Yaz
  • Şadan Yenişafak
    Şadan Yenişafak 04.06.2008 - 16:05

    Silkindikçe kalkarlar inananlar ayağa
    Önder olurlar bize yola çıkıp büyükler
    İsmi subhan yazınca zikrettikçe semaya
    Bu milletin üstünden kalkacak bütün yükler

    Tebrikler ve dua

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 102 tane yorum bulunmakta