Nasıl olmuş da geçmiş bunca tan vakti
Nasıl olmuş da geçmiş bunca zaman
Bunca zamana sığdırdığım sevdalar.
Yaramazca sevdalardan kalmış anılar.
Gülen gözler, güzel gülen gözler, çok güzel gülen gözler...
Oturduğu sandalyeden kalkıp gidiyor!
Nereye gidiyor, neden gidiyor...
Kapıyı açtı, çıktı çıkacak birazdan
Gidiyor galiba.
Güleç gözlerini saklamış
Donmuş bütün evler
Donmuş bütün eşyalar
Duvarlarda alevler
Evlerde alevler
Alevlerde gözlerin
Gözlerin! Neden gözlerimde
Kimsesiz duyguların yazdığı
Önce öksüz kalmış
Sonra yetim düşmüştür
Özlemlerim
Ve daha yaşanmamış
Ümidini yitirmeden
Belli ki yine derin,
Gözlerin
Belli ki yine uzak,
Yolların
Sana gelirken derinliğin korkusunu yaşamak da güzel,
Mecbur sanki ardışık olmaya sözlerin,
Sözlerin öyle benzer ki sözlerine,
Ben bir kutuda saklıyken,
Sen görünürsün! Bin bir kutunun içinde...
Sana dönüşüm olmayacak sendeysem,
Titriyor!
Soğuktan üşüyen bir serçe gibi gözlerim
Öyle cesur, öyle korkak…
Donmuş!
Sarkıt buz parçaları gibi
Öyle donuk, öyle intiharın eşiğinde
Belli ki karabulutlar semalarımızda
Birazdan yağmurlar yağacak üstümüze
Şimşekler çakacak
Pür vücut ıslanacağız
Ürküten aydınlıklar yağacak üstümüze
Yavaş yavaş yüzünü yitiriyor gözlerim
Duydum ki sırat köprüsünden inceymiş
Sana gelen yollar
Duydum ki
Kor ateşlerle çevriliymiş kalbin
Sırat köprüsünden geçmeye
Ben de kalbinle yanmaya geldim...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!