Çok bekledi seni zaman
Benim memleketimin kaldırım taşları
Şehrin girişi, yaya geçitleri,
Meşe gölgelikleri, banklar,
Halka açık alanlar...
Bir dönüp baktım ardıma...
Eyvah!
Düştü bağrım
Göçtü uykularım
Titredi dizlerim...
Bir gün kaldırımlara yağan
Sen dediğim nihayette firak
Sen dediğim imge bende
Sen dediğim uzak bana
Sen dediğim ateş
Sen dediğim; uykusuzluğum
Hadsizlik oluyor seni düşünmek,
Şartlar eşit olmasa da...
Hiç olmadık zamanlarda düşlerime çağırmadım hâlbuki...
Bir olur iki olur üçüncü tesadüfe inanmam işte...
Hadsizlik oluyor oradan bakınca,
Buradaki pencereden görmeden...
Gel geceyi uyutalım bu gece
Efkarımızı örtelim üstüne
Ninni olsun sessizliğimiz
Girelim rüyasına el ele göz göze
Gel uyutalım geceyi bu gece...
Belki sen de
Yağmur damlalarına tutunur
İnersin topraklarima
Bir ihtimal,
Belki düşersin saçlarıma
Süzülüp alnımdan yüzüme
Yanlış zaman
Yine yanlış zaman
Bir kaç sene evvel mi geldim
Bir giriş bir çıkışı olan dünyama
Yoksa sen mi geciktin bana.
Bu ne şaşkınlık anlamadım
Yokluğunda bile karşımda duruyorsun
Duruyorsun işte kapıda
Omuzunu ve başını yaslamışsın
Kapının pervazına
Bana bakıyorsun
Resmeylersem kendimi
Tuvalsiz renksiz
Fırçamın ucunda yokluğun ve yalnızlık
Bir sabah çizilir mesela
Ne karanlık ne aydınlık
Saat sabahın dördü mesela
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!