Yaşadık
Yaşandık
Sonra yaşlandık
Yaşlanan beden değil Gözlerimiz
Bu baharda böyle yağışlı geçerse
Ab-ı aşk dolar avuçlarımıza
Bu ne denli bir dünya,
Bu ne amansız bir çağ...
Sevenlerin payına hep acılar düşmüş.
Hangi acıya baksak bir şiir yaratmış
Hangi şiire baksak bir acı hayatmış
Mutluluğa ait yeni bir çağ açmak lazım sevgilim
Bir çay demle gözlerinde
Mezesi sana yazdığım şiirler olsun
Oturalım bir dağ Yamacına
Aynı düşüncelerle seyre dalalım yıldızları
Belki bir yıldız kayar
Biz aynı dilekte bulunalım
Seyir tepesinden bakarsın yıldızlara
Arkanda aşılması zor, yüce dağlar
Çayından yudumlatırsın yakamozlara
Önünde koskoca bir şehir var
Nafile, kararmıştır dünya
Bir rüzgar eser en serininden
Fail_i meçhul bir duyguymuş bu
Aklıma yine gözlerin düştü
Toprak gibi kurumuş yanaklarıma
Maviliklerden bir damla yağmur düştü
Artık sonbahardır bu
Çınar ağacından bir kuru yaparak düştü
Film gibi bu hayat buruktur biraz
Ay doğmuyorsa geceye, karartmışsa gözlerini
Tepesine vurur hüzün insanın , geceler soğuktur biraz.
Melankolik bir şarkı çalar yıldızlar,
Ardından dansa kaldırır yalnızlığı yakamozlar.
Bir şarkı, yıkık dökük meyhaneler gibi
Yıldızlar kaysa gökyüzünden, ne farkeder
Ay asılı kalsa gökyüzünde, ne farkeder.
Rüzgarın türküsü olup esmişsin bir kere
Ellerin kan revan içinde, için kanlar içinde.
Ne acılar, ne kederler gördün sen
Karanlıkta kalsan, ne farkeder.
Kim var yanında, kim var yanı başında
Ey çocukluğum, ruhum hala yedi yaşında.
Zamana sırtını çeviren ben değilim
İncindi ruhum, artık ben, ben değilim.
Evet, en hüzünlü gecemdir bu benim
Burmalar takar koluna sevdiğim
Rabbin verdiği imtihanımdır bu benim
Ulu orta yerde haykırdım yalnızca
Yerden göğe feryad-ı isyanımdır bu benim
Issız ve sessiz şiirler yazdım geceye
Ben eski zamanların aşığıyım
Dağlar delmişliğim yoktur belki.
Ben dağların efendisiyim
Ölümüm faili meçhul bir cinayet olacak
Ölünce dağlarına göm beni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!