Yaş olup gözümden dökülürken de
Bir göl kıyısında durdu gözyaşım
Taş olup yerinden sökülürken de
Ateşten yumuşak kordu gözyaşım
Unutma ki gözler söylemez yalan
Bilinmez ah alıp bahtiyar olan
İçerken mey suyun dibinde kalan
Bir bardak şarabın murdu gözyaşım
Bir anlamı yok seni övmenin
Ateşe girmeyen demir dövmenin
Merak etme gülüm seni sevmenin
Bir fiil hakkını verdi gözyaşım
Ağlamak insanın kederi gamı
Çok yorar dediler insanın hamı
Hazreti Eyüp’ten aldı ilhamı
Sılayı Rahime vardı gözyaşım
Daha bu tahammül çok uzun sürmez
Keser önümüzü hiç aman vermez
Her kez bilir amma kimseler görmez
Kapılar ardında sırdı gözyaşım
Bahtımda yeşeren yoncalarımı
İncitmem el değmez goncalarımı
Toplayıp giderken sancılarımı
Say ile Merve’nin yurdu gözyaşım
Dağlar yeşillenip çiçek açmadan
Yıldızlar geceye ışık saçmadan
Uyanıp gözümü daha açmadan
İlk seni kendine sordu gözyaşım
Bir beni Ademdi kalbimi çaldı
Mutluluk dağların ardında kaldı
Ben sevdim o yari yad eller aldı
Çok sağ ol bunu da gördü gözyaşım
Sadrımda başı boş hüzün güderken
Sana neşe veren bana kederken
Her gün kavuşmayı hayal ederken
Vuslatı isyana sürdü gözyaşım
Olmaz Kahıroğlan gönül muradı
Zaman geldi amma menzil ıradı
Şarkımız çalarken son nakaratı
Gene en başına sardı gözyaşım
Kayıt Tarihi : 25.9.2024 09:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!