VERANDALI EV
Sevmedim ben kimseyi daha
Zannetsem de tüm zamanlarda
Bir yolculuktu unuttuğum
Silkelediğim, kimsesizliğe bulaşan yalnızlık
Herkesin aradığı o parçaya uyuyordum
Belki de beni yoran
Bu anaçlık duygusuydu
Öksüzlüğü öğretiyordu insanlar
Artık yutkunmaya gerek kalmayan kelimelerle beraber
Geçmiş zaman aşklarında bıraktığım o duygular
Keşkeleri, boş vermeyi
Hep fedakârlık yapmayı
Ama en çok da bunu bıraktım
Unutulmayacak insanları kiracı etmiyordum artık
Hatta sevmediğim ayak sesleri için
Kapı arkasında bekleyerek onları karşılamayacağım gibi
Bitti diye üzgün değilim, yalnız ise hiç
Aslında en çokta yalnızlık denilen şey
Varlığın içinde ki yoklukmuş
Geçmiş zamanların oyunlarında mı kaldı mutluluklar
Kim bilir belki de sırlarıyla gömüldü
Sevinçten uykumun kaçtığı gecelerde
Büyüklerim bozarlar diye düşlerimi
Karanlığa sakladığım kalp atışlarım
Şimdilerde sadece uzak görünen bir geçmiş
Genç yaşlarda ne yana gideceğini şaşırır insan
Hoş ne zaman aklıma gelse şaşar kalırım kendime
Şimdi düzeltemem düşlerimi
Hataları, yanlışları ve ahlar, vahları
Üzerine de düştüğüm de söylenemez
İstemesem yapmazdım
Ben sevmedim seni daha
Yazmadım satırlara
Çizmedim gökyüzüne siluetini
Ve dans etmedik henüz
Penceremizden içeri sızan rüzgâr
Uyandırmadı bizi henüz
Hamakta uyuya kalıp
Tutulurken her tarafımız
Birbirimizi tebessümle öperken
Daha da sıkı sarılmadık biz daha
Ağaç gölgesinde uyumadık
Yağmurda ıslanmadık seninle daha
Taş fırlatmadık dereye
Köpeğimizin adı ne olsun diye tartışırken
Benim kazandığımı görmedin daha
Odun kesmekten terleyen yüzünü silmedim henüz
Farid Farjad’ı dinlemedik
Kucağıma uzandığın zamanlarda
Kitap okumadım ben sana daha
Kızdığımı bildiğin halde kızdırmalarına
Ve kızdırdığını bildiğim halde
Küsmelere yenilmedim daha
Heyecanla olan sohbetlerimizin sonu
Tutkuyla sevişmelere dönüşmedi henüz
Telaş yok
Geç kalmak yok
Ne hayata, ne sevgiye dair
Gecikenlerin doğada buluştuğu bir zaman
Tuşlar yerine dudaklarımıza dokunan parmaklarımız
Bizimle büyüyen tomurcuklar var bahçede
Hatta gülüşüyoruz
Ah büyüdüklerini de göreceğiz İncir ağaçlarının
Doğayı şarjlı kutular da saklamak yerine
Dokunarak döşüyoruz ayaklarımızın altına, ruhumuza
Ve ıslak toprak kokusu avuçlarımızda
Ve koklamak, dokunmak, duymak yaşam alanımızda
Hayat gidenleri unutturur
Eğer kalbinde öldüyse
O yüzden ben sevmedim seni daha
Sevmedin sen de kimseyi daha
Sarhoşluğa karışmış duygular içirilmedi bize henüz
Gözlerine kilitlediğin anahtarı almadım
Ve biz keşfetmeye başlamadık daha
Hikâyemiz başlamadı henüz
Gökyüzünü gören bu Veranda da
14.08.2024
Huri Çalışkan
Huri Çalışkan
Kayıt Tarihi : 14.8.2024 16:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir ışık yanıyor şehre uzak dağın eteğinde, belki sevinçten, belki hastalıktan, belki yeni taşınan bir yaşam. Açılmamış şarapların tadı var dudaklara bulaşmış duyguların sevişmelerinde. Sen hep bu şiirdeydin sadece tanışmadık.
Emeğine yüreğine sağlık şairem.
Selâm saygı ve sevgilerimle
teşekkür ederim sevgili Ahde, selâm ve sevgilerimle.
Erguvanla ıtır; süsen ve sümbül,
Verandamın süsü, üç kırmızı gül,
İlkbahar faslında yaşanan Eylül,
Nakşeder kalbime, senin ismini….
Sonra şiiri dikkatle okudum. Öz, şu iki mısrada: "Aslında en çok da yalnızlık denilen şey
Varlığın içinde ki yoklukmuş" saklı sanırım. Sonra, sevgi, ayrılık, keşkeler, iz bırakanlar ve kurşun kalemle yüreğe yazılanlar… Bir yaşanmışlığın özeti…Yaşayan ya da yaşadığını iddia eden herkesin kendine ait dugular, yaşanmışlıklar bulabileceği güzel bir şiir…Kırık iki kaburga kemiği ile şiir okumak da güzelmiş aslında. Tekrar etmenin yaratacağı monotonluk riskine rağmen, yineliyorum: Çok yumuşak, çok munis, öfkesiz bir tarz… Müthiş. Keşke o sükunet timsali kalem elimizde de olabilseydi! Mavi renge gönlünü adayan tüm güzel insanlara gitsin bu şiiriniz! Yüreğiniz acı çekmesin! Teşekkürler!
iyileşme süreciniz kolay ve sağlıkla sonuçlansın. niyetleriniz için teşekkür ederim. tüm dünya için iyi olsun, olması gereken, sevgiler.
TÜM YORUMLAR (6)