I.
a ş k
kirletilmiş/sövülmüş/kovulmuş harfler kümesi
e f k â r
kutsanmış dost dergâhı
şimdi biraz çekil
ya da çekilme
kâfi bunca zaman gelmeyişin
senli rüyaların tahtına
gençliğimin bu kaçıncı başkaldırısı
sahi ben nerdeydim
yüzüme bak
şu geceyi
ve esmer katrelerin resitalini gördün mü
seyret ne kadar masum
kapı önünde yaktığım ateşler
yüreğimin n/asırına sıçradı
komşu bedduasıydı tutan
kum saatinin herhangi bir taneciğinde karşılaşsak diyorum
sen şımarsan yanımdan geçerken
mutluyum ayakları falan
ben öylece baksam
niye mi
nargile sefasında
gözümün önüne getireceğim bir an olmalı
ki rahatça söveyim
ova’lı haklıydı
şarka küsmüştü şems
üstü dumanlı kaya’nın yanındayım
dudağımda arabesk ıslıkların türevi
boynumda pranga "eskiler"den
elma yeşili bürüdü sûretini
dost kelâmı tesellisiz bu akşam
bu akşam ezan makamsız
kazaya bırakılmış üç rekat bu akşam
hattuşa’da vakit mahçup selcen
yüzler bulanık
II.
malum akşamın akşamcısı sokak
ömrümün hangi yıllarına çıkar
en karasından bir çift göz
ifadelerde pişmanlık
ve gönlün şark köşesinde araf ikilemi
herodotun satırlarına düştü günahımız
saçların bir zindanın en soğuk yeriydi kadın
orda büyüdü kaşları çatık çocukluğum
"g/elsin artık" derken
bir harfi fazla söylediğimi sonradan farkediyorum hep
daha doğrusu bizim çocuklar söylüyor
son ağrı kesiciyide çıkardım tabakadan
darağacındaki sokratvari tebessümüm son deminde
kalk selcen kalk
yak şunu ve vur sandalyeye
zılgıtlarla üfürelim namussuzu
...
haziran/temmuz
ikibinoniki
Kayıt Tarihi : 20.5.2013 14:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!