aç gecenin kapılarını gardiyan
hükmüne çare yok,sensin hakim olan
bırak,kalksın yaşadığım yalan
yara dolu fikrim,ruhuma dert aşılayan
aç gecenin kapılarını gardiyan
gece alır başını her seferinde
sabah başlayacak yeni bir hasrete
ağlamaktan doğacak bir sürü yanlızlık
eşsiz bir gam yüküyle
derdini anlatacak kalmaz yeryüzünde
yalın halde kalır bir köşede
hiç bir tarihi yok bu kahpe hayatın
geçmiş diye anılmayan
ve
bu geçmiş
halen yakamı bırakmayan veli...
gitmek
bir durum bir fiil bir duygu
gitmek
ayrılmak,kavuşmak
gitmek
bir son,yeni bir başlangıç
hüzünlü bir namenin,ansızın beni çalmasıdır hasretim
bir adım ötemde ama ulaşamadığım mavilerim.
kıskançlığımdır apaçık;
babasının elini tutan bir kıza
yada eşinin çayını getiren bir hanıma
yolların,asla senin olmayan bir eve çıkmasıdır hasretim
mecburiyet elimi bağlayan;
canımın can,parçası
yoksa bu değil tepkim
inan bu hiç değil! ! !
Çocuktum
Bihaber,amaçsız ve saf
Kılavuz umursamaz bir o kadar sertti
Gönül kocaman ama çaresiz
Siyah ufacık
Güler yüz ortada yok
ıssız kalıyorum her seferinde
kanım çekiliyor
ellerim titrek,ellerim bitap
yarım bir nefes daha alıyorum
diğer yarısı sana emanet
sen kimine göre güzel bir kadın
kimine göre vazgeçilmezsin
ama artık bende zamanın bitti
yitirilmiş duygularının saltanatı gitti
ödünç aldıklarımı da iade ettim
İSTANBUL bu sefer,ben seni yendim
bu küstah darbelere inat
kabarıktır isyan dosyam,
iyi bilinir! ! !
arabulucu saatlerdir genelde
kadehin son yudumu yada peynirin son lokması
ama hesabı hep o öder
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!