(Abdurehim Heyit – Karşılaşınca Avazını dinlerken bir Uygurun)
…..
Görünmüyor ki heyben, içine taş atayım
Ömrünü harcayışın, malıma mal katayım
Çocukların telaşta, ne alıp, ne satayım
………… Ceset börtü böceğe, ruh nasıl Ademoğlu
………… Amel defterin meçhul, velhasıl Ademoğlu.
…..
Dünyalık giysin ile beylerin şeyindeydin
Daha dün koştururken, kâr zarar peşindeydin
Az önce teneşirde, bir tabut içindeydin
………… Bak sığmışsın kefene, ruh nasıl Ademoğlu
………… Gömecekler derine, velhasıl Ademoğlu.
…..
Kasanda ki para pul, gayrı dermanın değil
Devlet mührü tapular, resmi fermanın değil
Kimse eğilmez sana, kimse diyemez eğil
………… Ya hoş, ya boş sedasın, ruh nasıl Ademoğlu
………… Zaman siler namını, velhasıl Ademoğlu.
…..
Yaradan var mutlaka, iman, inkâr kişi’den
Tüm devran, tüm kervanlar, erkek ile dişi’den
Vaden dolar gidersin... Toprak, göğü işiden
………… Hep Fatiha yolladık, ruh nasıl Ademoğlu
………… Bir var mış bir yokmuşsun, velhasıl Ademoğlu
…..
Her doğmuşa denilir, önden gidene erdin
Yılgın Yağmur bak ayna, gelip geçer her derdin
Gayrı çiğnenmektesin, evvel toprak çiğnerdin
………… La İlahe İllallah, ruh nasıl Ademoğlu
………… Muhammed Resulullah, velhasıl Ademoğlu.
…..
Aşiyansız, 20.05.20 – 20.36 Y.Y.
Kayıt Tarihi : 6.5.2021 13:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!