Ayrılıklarında bir başlangıcı vardır aslında,
Bazen bir tren garında,
Bazen şehirler arası bir otobüsün kirli camında,
Bezen de böyle benim gibi bir köşe başında, başlarsın yenilmeye hayata,
İşte tamda öyle bir veda havası var, bu sabah İstanbul’da,
Duvarımdaki tek saat yalnızlığı gösteriyor şimdi,
Gecenin mezarını kazıyorum tırnaklarımla,
Yokluğunu öldürüyorum içimde,
Söküyorum dikişlerini yamalı kalbimin,
Yer yer parçalı bulutlu kanıyorum içime,
Gökkuşağı yitiriyor renklerini,
Soğuk bir kış günü gel bana,
Gel ki ısıtsın donmuş yüreğimi sıcak bakışların,
Hiç kimse olmasın bu şehirde ikimizden başka,
Terketsin bütün yanlızlıklar iklimimizi,
Bitki örtüleri yeniden canlansın kurak toprakların,
Bir şarkı seç radyodan,
Hani şu sıradaki şarkı var ya,
Bu kez benim için çalsın,
Yağmurlar yağsın saçlarına,
Sarı sıcak bir akşam üstü,
Gökkuşakları benim için açsın,
Bir armağansın belki yaradanın bahşettiği ömrüme,
Kim bilir, Belki dilimden dökülen bir duanın amin’i olup düştün göğsüme,
Bekli de her şey o dilencinin cümlesinde saklıydı, Allah sevdiğine bağışlasın demişti,
Ve Allah yüreğini bağışladı yüreğime,
Ama bir gün sende gideceksin biliyorum, her güzel rüya gibi sende erken biteceksin,
Bir sabah uyandığımda, hayatın bütün renklerini ve gözlerini, ve sözlerini, varımı yoğumu alıp koynuna, zamanı geçmiş bir mevsim gibi bu şehri terk edeceksin,
En güzel şiir’im sen’sin benim, yüreğime yazdığım,
Gel, yine en güzel anlamları yükle cümlelerime,
Kelimelerce sen dolansın, sen dışında herkese lal dilime,
Yüzüme gözüme bulaştırayım her defasında seni,
Ama sen topla yine gülüşlerini gel, nakış nakış gözlerini işle yüreğime,
Her gülüşün ayrı bir dize olsun, ömrümün geri kalanını birlikte çizelim gözlerine,
Yamalı gülüşler arasından ayıkladığım çocukluğumun gözyaşları var hala yanaklarımda,
Büyümeye çalışıyordum içimi titreten hüzünler biriktirirken sol yanımda ki boşlukta,
Sen yoktun, ben kendime yetmeyecek kadar çocuktum anne,
Kimsesiz düşler kuruyordum yetimhanenin yetim gecelerinde,
Adresi belirsiz mektuplar yazıyordum sana, ama cennetin adresini bilmiyordum,
Babamda yoktu biliyor musun anne? Ama ben seni ve babamı her gece çok özlüyordum,
Alışamadığım yokluğunun her santimi içime işliyor bugünlerde,
Bu kadar çabuk bitmemeliydi bu hikaye, bir sonu olmalıydı bize yakışan,
İklimlerden silinmiş bir mevsimin gözlerinde hayat bulması,
Bir elveda dan daha sıcak belki, bir hoşça kal dan daha fazlası,
Sana sakladığım, kırdığın bir kalbin tam ortası,
ve gülüşünden arta kalan, kanayan koca bir yalan,
Ne çok sevdim seni, en çok ta her şeyini,
Sen bilmesen de benim her şeyim sensin,
Sen benim çareler içinde en güzel çaresizliğim sin,
Her şeyi tamamladığım zamanlarda ki en büyük eksikliğim,
En kalabalık caddede kimsesizliğim sin,
Gülüşüm de ki kederim, şiirimde ki hüznüm,
Merhaba içimin çıtırdayan sesi, solumun en sağ köşesi,
Merhaba öksüz türküm, yarım şiirim, çayım, sigaram,
Ekmeğimin sıcak nefesi, merhaba yüreğimin iki hecesi,
Bu satırları soğuk bir kış gecesinden yazıyorum sana,
Günlerden pazartesi, aylardan ocağın ikisi,
Tüm saatler hüznü gösteriyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!