Ne kadar kaçsam da eninde sonunda gelir bulur beni gözlerin,
İşte o dem, ecelim gelip oturur göğsüme,
Suları çekilir nehirlerimin,
Türkülerim dilimin boşluğuna saklanır,
Sesimin sessizliğinde boğulur düşlerim,
Özlemler yükledim tüm bulutlara,
yokluğun sel olup yağdı bu gece,
her köşe başında sana ıslandım,
gözlerim sen dolup taştı bu gece,
Avare dolaştım boş sokakları,
Bitmez bu sürgün, daha çok kanar bu anarşist duygular,
Alışmalıyım belki tek vardiyalı voltalara, ötesi hasret, berisi dört duvar,
Alışmalıyım akşam üstü hasretine, gecenin vefasız bitişine, günün sensiz gelişine,
Ve yaşanmışların, ve yaşanamamışların, yarım kalmışların gelmişine geçmişine,
Küfretmeye yerli yersiz, kapalı ortamlarda yasaları ihlal edercesine,
Zamanın zamansız getirdikleri, ve bir o kadar zamansız alıp götürdüklerine alışmalıyım,
Şimdi gönül bir son bahar avaresi, dökülen yapraklarda hüzün izleri var,
Yağmurlar eski bir şarkıyı söyler gibi eksiltiyor bir şeyleri,
Bir şeyleri yeniden hatırlatıyor, kanatıyor bir yerleri,
Yüreğim üşüyor sonra, çocukluğum geliyor aklıma,
Kanayan dizlerimi hatırlıyorum düştüğümde,
Gülüşlerim vardı bir zamanlar benimde,
‘Sen’ tutuklanmış dilimin 5 harfli alfabesi,
Kurak yüreğimin ilk yağmur tanesi,
Nasıl anlatayım bilmem ki şimdi seni yosun tutmuş geceye?
Penceremin buğusuna? saksımdaki karanfile nasıl anlatayım?
Kime sorsam deli sanır beni, kimse görmez ki bendeki seni,
Nasıl anlatayım dilime yapışmış 5 harfle, lugatlara sığmayan gözlerini?
Şimdi dağıttığın yerden topluyorum yarım kalan bu şehri,
Hani o beni bıraktığın şehir var ya; hani yağmurların eskisi gibi yağmadığı,
Hani çiçeklerin eskisi gibi kokmadığı, tüm renklerini çaldığın o şehir var ya,
Hani öldürdüğün umutların mezarlığı, yarım kalan öykülerin çıkmaz sokağında,
Bıraktığın enkazın tam ortasında, senden kalan günlerimi ateşe verdim,
Ömrümün bomboş sayfaları kaldı avuçlarımda,
Şimdi sana çok uzak bir şehirden başlıyorum, senli satırlarıma,
Keşkelerin ve pişmanlıkların arasına sıkışmış eski bir aşk’ın yası bu,
Nerden başlayacağımı bilmediğim bir yolun başında geldin aklıma,
Yıllar sonra ilk kez yokluğun bu kadar acıttı canımı biliyor musun?
ilk kez bu kadar ağır geldin sol yanıma,
Söyleyemediğim cümleler kaldı senden sonra dilimde,
Kırık dökük hafta sonları ardından güneşi çalınmış bir pazartesi var dışarıda,
Birkaç hüzünlü şarkı aldım yanıma, yarım kalmış bir şiir cebimde,
Uzun bir yolculuğa çıkıyorum şimdi, evcilleştirdiğim acılar var valizimde,
Bizden kaçıyorum beklide, bizi bana hatırlatmaycak bir şehir varmıdır biryerlerde?
Birlikte kurduğumuz hayalleri bıraktım sana geride, dolu dolu yaşanan günleri,
Bende sana birkaç cümle biriktirmiştim, hep hüzün şarkıları söylemeye alışmış dilimin tek sıra dışı notasına seni gizlemiştim,
Yaralarımı kendi başıma sarmayı öğrendiğim bir zamanda çıka geldin, oysa ben seni yaralarımı sarman için ne çok beklemiştim,
Yalnızlığımı sigaramla bölüştüğüm akşamlarda vurdu beni hasretin, yıldızlar yine gökyüzünü süslüyordu, güneş her sabah yine saçlarının renginde doğuyordu, ve hep maviydi gökyüzü, yani senin dışında her şey yerli yerinde duruyordu, oysa ben en güzel türkümü sana bestelemiştim,
Yanlış adreslere giden iki yolcuyduk belki, hayat bizi bir tesadüfün ortasına atmıştı,
Sırılsıklam bir sabah,
Yağmur var gözlerimde,
Birkaç kırılgan umut,
Yüreğimin dibinde,
Gidiyorsun sen yine,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!