Yine sabah olmuş tan güneşi penceremden içeri girmişti, güneşin ısısı içime kadar işlemiş güzel bir sabah'ın habercisiydi, yatağımı topladım, yüzümü yıkadım ufak bir kahvaltı ve çıktım yola.
Traktör le zeytin bahçeme geldim, işte o an yıkılmışlığımın sabah'ıydı oysaki ne güzel ısıtmıştı beni penceremden içime işleyen güneş, zeytin bahçemin yanında özenle bakmış olduğum bir gül düne kadar ne kadar güzel gökyüzüne bakan, güzel kokular veren gül, boynunu bükmüştü bu sabah.
Neden boynu bükük tü gülümün hemen suladım kendine gelsin diye, gübresinide vermiştim halbuki düzelicekti içimde bir umut vardı aklım gülümde olsada benim zeytin tarlam vardı bakılması gereken, atladım traktöre zeytinlerimi sulamaya başladım üzerlerinde daha yeni ufak yeşil zeytinler, büyüyecektiler ve onları satıp para kazanacaktım ben zeytinleri suladıkça onlar daha canlanıyor benim emeğime karşılık veriyorlardı bir yandan zeytinlerimin emeğimin karşılığını vermesindeki sevinç, bir yandan boynu bükük gülümün verdiği hüzün, öğle saatleri güneş sıcaklığını arttırdı bir ağaç gölgesinde güneşin yukarıdan yayılan dik ışınlarından korunmaya çalıştım, hemde yorgunluğumu üzerimden atmış oldum.
Elime aldığım çapa ile zeytinlerin diplerini çapalıyordum ki toprağı havalansın aldığım ürünün kalitesi artsın, ne kadar iyi bakarsam zeytinlerime o kadar çok büyüyecekler ne kadar büyük zeytin o kadar daha çok yağ çıkartacaktı, onların bana verdiğim emeğin karşılığını her geçen gün alıyordum, fakat gülümün boynu hala büküktü bir kez daha gübresini değiştirdim, suladım gülümü eskisi gibi güneşe bakmasını, güzel kokular salgılamısını istiyodum neden eskisi gibi olmuyordu gülüm hata neredeydi hergün gübresini defalarca değiştirip suluyordum halbuki.
Zaman su gibi akıp geçti zeytinlerime verdiğim emeğinin karşılığını alma vakti gelmişti bu sene her zamankinden daha çok ürün vermişti zeytin ağaçlarım, kesem dolup taşmıştı ne kadar emek verirsem o kadar çok karşılığını alacağımın farkına vardığım gündü bugün.
Yalan söyleyemem
Seni sevdim
İnandım sözlerine
Bakarken gözlerine
Sense kalbimi söküpte gittin
Yüreğimde başımda bir garip sevda döner
Duygularım hislerim bir bir kalemden iner
Laçin Laçin gözlerin ışık saçarmış meğer
Elini kalbime koy ben seni çok özledim
Elinde sakladığın kırmızı gül olayım
Görünmez yollar her yer karanlık
Ömrüm karanlık gönlüm karanlık
Esiyor yeller yine serinlik
Titriyor elim gönlümde bir sen
Darılmış aylar yine geceye
Bir eylül akşamında omuzumda bülbüller
Dudağında şarkılar name name öterler
Şarkının nakaratı senin için bu güller
Yolunu serilmişken seni mutlu göreyim
Kuruyan dudağına nefesimi süreyim
Eski defterleri karıştırken
İçinden kurumuş güller çıktı
Yaprakları ayrılmış gövdesi parçalanmıştı
Elime almak istedim pul pul döküldü
Sayfalarda gezinirken
Aradan bir hafta daha geçti ben sevgilime kavuşma özlemimle yanıp tutuşuyorum tabiki. her gün sesini duymak yetmez olmuştu bana onu görmeli kollarımda sarmalıydım.
bekleyen dermiş muradına ermiş misali bekledim bende leylama erdim sonunda, oysaki leylama bir baktım sol yanağı şişmiş tombul leylam benim.
O kadar çok özlemişimki leylamı girdik bir pastaneye zaten iki gün daha görmeseydim düşecektim hastahaneye.
Oturduk sanki bize ayrılmış olan masaya gerçi masa değil pastahane bizim içindi sanki kimse yoktu üst kata çıktık ışıklar daha yeni yandı hemen geçtik zulaya başladık sohbete.
Yıllardır sinende sakladın beni
Sevgiyi,saygıyı yükledin anne
Gözümdeki yaşlar değerken tene
Her gün senin günün olmalı anne
Bir avuç bebektim sarıldın bana
An gelir
Biter Umutlar
Tükenir günler
Martılar çığlıksız kalır
Denizlerde dalga diner
Anlamsızdı herşey
Anlatılmazdı yada
Arkadaşının yanında
Arkadaşının aşkıyla
Arda
Aslı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!