Gelip geçiyor günler
Eminönünde simitçiler
Köşe başında dilenciler
Cıyaklıyan martılar
Gölgeleri sürtüşen insanlar
Polis geliyor diye bağırışan piçler
Sensizliğin karmaşık yollarında koşuyorum
Uçsuz bucaksız ve hatta aklının alamadığı kadar derin bir kuyunun içinde yüzmeye çalışıyorum
Seni kimsenin bulamayacağı bir çöle bırakıp gitmek,
Ama yapamam! ... yalandı,
Bu çölde sonsuza dek seninle kurumak istiyorum
Ufukta beni çeken hatta ılık, ılık okşayan bir serap görüyorum
Hadi gel seninle hayallere dalalım bu şiirde
Mavi bir gökyüzü düşleyelim
Bulutlardan öteye
Hayat gülsün, Mutluluk gelsin
Hani hayatta çok güzel maskeler vardır ya yüze takılan
Sen hayata maske değil
Bulutlar yeryüzüne ıslak ıslak ağlarken
Açtım kanatlarımı seni kendime sakladım
O siyah saçlarını ince ince tararken
Ellerini elime sıkı sıkı bağladım
Hafif yanmış teninde mutluydu güzel yüzün
Her gece sessizlikte ben yalnızlığımı anlatırken duvardaki gölgelere,
Umut düşerdi içime elbet bir güneş doğacak diye.
Kimi zaman altmışikiden tavşan yaparken mutlu olurdum resimlerde,
kimi zamansa ellerimle yaptığım kuşların gölgeleri
uçabiliyorlardı duvarlarda özgürce.
Günaydın diyerek güne başladık
Ne günü kaldı ne de aydını
Haksızlığı nedensiz Hakka bağladık
Yaralar derindi bizler ağladık
Görmek için kaldırın
Yara bandını.
Her gece seninle sarılır gibi
Sana dokunup bakışır gibi
Seninle var olup yaşamak gibi
Sahilde geçiyor zamanlarımız
Gecenin sesi olur yalnız dalgalar
Bir veda busesi vermeden bana
Kalbimin içine giriver bugün
Oysaki doymadım aşkına sana
O güzel gözünle gülüver bugün
Koynuna her gece alsanda beni
Parfümler her yerde,
İncik, boncuk cabası,
Birde kahve fincanı,
Balkondaki kızın yatak odası.
Bir evin bir balkonu,
Oy gecelerin hainliği
Düşlerin kırıklığı
Yarınların sarhoşluğu
İyi olmanın hazın sonu
Yaşların akışı
Ferhadın bakışı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!