Seni anlatmak var denizlere
Denizleri deniz etmek var.
Gözlerini,
senin gözlerini öpmek var
Dudakları lâl etmek var.
Aç kalmak, kuru ekmeğe dokunmak var senin ellerinle.
Gel gör ki senle ben gündüzle gece;
yaşamla ölümüz.
Kim bilir belki mahşerde çakışır ömrümüz.
Oysa ellerin bulunuyor
Ellerin gökte salıncak
Bir duysan sükunetimi arzularımdan tutacak, çocukluğumu kucaklayacak.
Günahı sensizliğin boynuna ki ben ayyaşın tekiyim.
Düşlerimde içerim seni
Sen var ya en ağır sarhoş edici.
Bir karakış gününde sevdim seni
İlk sen bahsettin soğuktan sonra ben güldürdüm seni
Ne dedim bilmem
Bir kahkaha kopardın
Dünyanın yarısı yanarak öldü
Ben senin sıcağında aşka koştum.
Halbuki sözlerin var
Sevgimi delik deşik eden sözlerin
Senle ben yarının ucunda üfürülürdük
Zehir saçardık diyardan diyara
Birbirimizi sevebilir birbirimizi öldürebilirdik.
Oysa senin yaşamın var
Senin yaşamınla yaşamak
Dudaklarınla ağaçlara dokunmak
Dallardan kırmızı gökyüzü koparmak
Ve gökyüzünü yine senin meçhul denizlerine takmak.
İsim koymak dalgalarına
Yakamozla balıkları sana aşık etmek var
Ve seni yine balıklardan kıskanıp balıkları bertaraf etmek.
Gece su katılamamış bir içki
Sertsin her derdi dağlayacak kadar sert,
Her derde ağlayacak kadar aşıksın.
Bana değil aşkın
Günahı sensizliğin boynuna ki ben ayyaşın tekiyim.
Elin müptezeline olan aşkını tek yudumda bitirdim.
Ve sen yeryüzündeki tüm aşkları bitirdin.
Ben aşk nedir bilmezdim
Tepede, maviliklerde dudaklarının izi eserdi ansızın.
Ne ara mevsim değişse yanaklarımda ruj izin kalırdı.
Halbuki senin dudaklarınla var olmak vardı,
Merhametsizliğinde ölümle koklaşmak.
Çıplak çocukları senin tek benciliğinle hayata aç bırakmak.
Gel gör ki ben ayyaşın tekiyim.
Satırlarda biraz şiir ve düşlerimde biraz sen.
İflah olmaz sarhoşun biriyim.
Gün karanlıktı yahut fırtınalı bir gündüzdü.
Ayırt edemedim sen misin yoksa yağmur mudur dudaklarımdan akıp giden.
Sen veda edemedin belki ama biz senin sırtınla çok ağlaştık.
Öylesine gerçekçi
Ve öylesine gerçek bir sahteydin.
Bu şehir esrarlı dillerin fuhuş meskeni.
Seni argo iltifatların koynundan çekip çıkardım apansız.
Birdenbire
Birdenbire coştu delilik
Senin kadın kokan boynundan filizlendi.
Sen yılların kırık ten çarşafı
Seninle yatıştırmak var hala yalnızlığı
Ve gel gör boyaları dökülmüş kahkahalar zıpkın gibi deler geçer fısıltıları.
Bana bahsetme aşktan
Bilmiyorsun
Bilmiyorsun nasıl koklanır sevgilinin sözleri
Oysa senin sözlerin var
Sevgimi delik deşik eden sözlerin.
Öpmemeliydin öyle tenhalığımdan.
Uzaklardan korkar etmemeliydin beni.
Halbuki sen benden müptela
Uçucu bir tonu var yüzündeki lekelerin.
Kaç sigaranın ömrünü tükettin
Ve kaç sigara ömrüne çit gibi gerildi kim bilir.
Senin boyan var
Zamanla dökülen kireç gibi açan geceyi.
Sen şehrin mağrur sırıtışındaki ufak tefek gamze döküntüsü.
Günahı sensizliğin boynuna ayyaşın teki yine ben olma yolunda.
Satırlarında biraz şiir ve düşlerinde biraz sen.
Gel gör ki ben caninin tekiyim.
Seni düşleyen ve yazanların katili
Kaç düşümde bir cesedin üzerinde uyandım.
Ve o cesedin içinden kaç defa seni çıkardım.
Ben düşlerimin katiliyim.
Oysa seni yaşatmak var
Yalnızlığa seni anlatmak
Ve yalnızlığı öksüz bırakmak.
Bir gece seninle vedalaşmak var dudaktan.
Vedasız ayrılığın tadı yok.
Kaan Kapgan
Kayıt Tarihi : 8.9.2019 17:37:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kaan Kapgan](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/09/08/vedasiz-ayriligin-tadi-yok.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!