Sessizce veda edeceksin giderken,
Ayak seslerin duyulmayacak,
Fark etmeyecek kimse gidişini,
Sarılmayacaksın mesela, veda öpücüğü vermeyeceksin,
Dilini sıkı tutup, hoşça kal demeyeceksin,
Tıpkı onun yaptığı gibi;
Sessizce veda edeceksin giderken,
..
Ve yürek burkan vakit gelmiştir
Sevgiliye veda vaktidir o vakit
İşte oyle vakittirki hiç birsey gelmez elden
Aradaki butun aşk muhabbeti şerit gibi gecer gozunun onunden
Kadere boyun eyme vaktidir o vakit
Ama ne yapacaksın kader işte
İçtiğin kahveden buram buram hasret kokusu yayılır etrafa
..
Bir arar bir sorardı, insan giderken
Söylesene beni, unutturan kim
Hakkımdı öğrenmek, her şey biterken
Sevgin yalanmıydı, demeye geldim
Şimdi yıllar sonra, gelirken sana
Korkma ellerim boş, sevdadan yana
..
Esrarlıdır hep geceler korkarsın!
Bilemezsin koynundaki yatanı,
El yordamıyla çıkışını ararsın,
Gecelere veda etme zamanı...
Karanlığın pençesinden kurtulsan,
Deşelesen mutluluğun yolunu,
..
Eski Bir Şarkı
Eski bir şarkı söyler rüzgarın sesi
Karanlık sahillerde gözlerin başka
Dudaklarım özlerken ılık nefesi
Nasıl veda ederim böyle bir başka
..
Bilirim, ölüm baş ucumda.
Her an yitip gidebilirim.
Çok cefanı görsem de dünya,
Sana güler yüzle veda edebilirim.
Gülüm solsa da şu genç yaşımda,
Çileni çekiyor olsam da bir başıma.
..
Beni Gözlerimden Öpme…! ! !
Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim diye başlar ya mektuplar, mesajlar iyi dilekler…
Sen sakın beni gözlerimden öpme olur mu sevgilim…
Öldürme beni yüreğinde, düşürme gözlerinden…! ! !
……………………..
Rum geleneklerinde, cenazeye veda ederken yakınları ve candan sevenleri gözlerinden öperler…
Son yolculuğa uğurlamaktır gözlerden öpmek…
..
defnelerin boyun büküşündeki eda
yakutlar ırmağı elmaslar çölü
hangi gezegende unutulan veda
hangi yaprağı görür uykusunda ölü
denizin dalgaları büyütüşündeki veda
kumsalda rüzgarlı saçlarındaki toyluk
..
Sevgiye küsüp te veda edemem
Bir ömrü geçirdim sevgi diyerek
Düşkünler evinden çıkmış gibiyim
Bozkırlar sarardı sevgi diyerek…
Saatlere küsüp te veda edemem
Çağrıları gelir gözlerinin
..
En son gözlerini gördün, bir veda ardına saklı dururken. Sonrasına sözleri yazıldı. Hiç okunmayacak kitap sayfalarına, dokunuşların tercüman olması beklenirken, unutuluş mevsimlerinde yıkadın gözlerini ve tuş oldun yenik bir güreşçi edasıyla hayata karşı. Galibiyet beklerken, hayallerine yenildin…
..
Her sevdada yok oldum tam buldum derken beni seveni unutuldum belki kaderdir bu belki keder benim hüznüm derdim sevilmemek ne zor dur aslında sevilmeden sevmek aşk acısı çekmek akşam olup yalnızlığımla başbaşa kalınca hüznün gözyaşı dolar kanayan kalbime belki artık gitmek zamanı geldi bu diyarlardan bu aşkıma ruhuma. Benliğime işleyen sızı yakar bedenimi artık darbelerden sevgisizlikten biten bir hayata veda vakti sevip acı çeken sevip sevilmeyen ben
..
Giderken al götür kalbimi
İçimde bir ümit kalsın istemem
Ben özlemi tattım severken
Bir şey söyleme veda ederken
En büyük ateşler yansım içimde
En büyük dertler kalsın benimle
..
Bir boşluktayım duman olmuş gözlerim sensizliğin bitmez acıları var benliğimde her yanım çevrilmiş aç kurtlarla neden neden diyorum sessiz çığlıklarımda ağlıyorum kalbim Sen sen sevdiğim taptığım uğrunda bir hayatı harçadığım adının bir harfine saçının tek teline bu dünyayı yıktığım hayatımın baharını kışa döndürdün bir hayali yaşadık seninle güneşimdin kalbime doğan çiçeğimdin gönül bahçemde kopardın tüm ümüdlerimi bir mutluluk yaşadım sensizim ve bir uçurumdayım dönüşü olmayan ardıma her baktığımda gözlerin var karşımda ve artık benim doğacak güneşim olmadığını bile bile hangi sabahı bekliyorum hangi yarını dünde bıraktığım bütün kalbimi yalnızlığa yürüken sensizce sessizce veda ediyorum
..
Dur be hayat artık çok yoruldum
sen beni kenara at sana doydum
adımı bıraktım bilmem örnek mi oldum
bu son duraktı ayaklarım kalsın size veda selamım...
Saltanat köşk istemedim senden
ama sen çok şeyimi aldın benden
..
Artık ergenliğe veda edip yeni bir hayatın başlangıcı ve bu durumdan dolayı üstüne yüklenen vazifeler ve hayatın gerçekleri ve zorluğu anlatılıyor.....
..
Bedeninde soğuk bir diyanijoz yaşarda göremezsin sıcaklığını
Kırmızıda ve beyazdasındır,
Aynasız bir fahişe gibi...
Belki sakız patlatırsın, iyi kıvırtırsın ama
Hala yatakta kötüsün Felinda
Köpek öldüren kadar soğuk ve ucuzdun...
..
Bana veda edip, bensiz giderken
Gözüm yaşla doldu, ağlayamadım.
Veda busesini benden isterken,
Utandım başarı sağlayamadım.
Gözlerime dalıp, bana bakarken
Uzanan elini ben tutamadım.
..
Veda
Gelince veda vakti,
Raylarda teker tıkırtıları…
Arada bir çalan siren!
Bir şeyler taşıyordu bizden,
Ayrılanlar öyle sessizdi ki,
..
Hayatımın anlamı sen
Aşkın anlamı sen
Veda ettin bana
Veda ettin bana
Aşkına doymamıştım
Neden çekip gittin
Uğruma ölmedin
..
Uçurumlar ektiğim bağrıma,ilişiverdi bir sabah,kasımpatı ile uyuşmasa da mavi kokuşlu mayıs çiçekleri….Yerle bir oldu zar zor bulduğum adreslerim,edreslerin. Tüm çıkmazların “ben”e yazıldı,sen,oldun ben ;)))
Bir hoş gelişler/gelişmeler tüttü mü burnuna? Sallapati el cepte girişin vardı ya hani sürgülü kahverengi kapıdan,bahçeye…İçmeye çalıştığım çay,damla boncuk boğazıma dizildi biliyor musun? Hani saçlarımı gün ışığıyla savura yellendire arkamı dönüp sana bakakaldığımda anlamışsındır canımmmmmmmmm ;)))
Tek günaydınına 1001 yıldızlı göz kırpıştırma ikonu yollamıştı istemsiz,gözlerim.O gelişin, ilk görüşüm değildi sana inanmaya and içtiğim.Hani ikinci gelişin vardı ya,beni yolumdan alıkoyup çevirdiğin,”Günü bitirdim,okuldan çıkıyorum,ama gelirsen gitmem,seni beklerim”demiştim de…İşte hemen çıkıp gelme hallerindi belki,belki de sana,odamın kapısında ayaküstü kahve muhabbeti ettiğim seninse koltuğumda 2 katımlık boyuna inat iki büklüm onayışın….
Bak şimdi,o ilk kahve:içinden geçenlerin, benim tahmin ettiklerimle örtüşüp örtüşmediğinin üstü kapalı belgesiydi.Bildim de nitekim ;)) Aaaa bu arada söylemeden geçemeyeceğim.Fincanını çevirirken cam küllüğe,sehpaya ve zemine telveyi boca edişini unutmadım.İnan bu ilk kahvemiz,unutulmazdı!
Hemen yanıbaşımda oturunca sen,çenenin sol altındaki yara izini fark etmedim sanma.İncelemişim seni baksana,iyiden iyiye ;) Bir an kendi sol şakağımdaki keskin çizgiye el attım,ama sanırım ben bu şirin tesadüfe gülümserken içimden,sen transa geçmiştin bile derinden…
En baştan,sil baştan kırık bir oyuncaksı bedeni,yarım kalmışlığından sıyırıvermişti minicik mesajlar.Komuta etmesi güç olsa da kalbime hükmetmekte dirayet gösteriyordum.O ikinci gidişine kadar anlayamamışım kanayan ruhuma em olmuşluğun,hoş gelmişliğini…O içten kahkahalar,susmak bilmez ve adını arasına özenle saklamış dudaklar,titrek ve terlemiş avuç içlerimi fark etmemeni temenni etmiştim.
Ahh o dayanamadığım veda sahnesi!
..