Dizilmiş sıra sıra vagonlar demir raylar üzerine
Son kontrolleri yapıp, çevirdi kontağı makinist.
Açıldı demir kapılar, çaldı son kez siren
Son vedalar, son sarılışlar, son öpüşler
Ve ayrılıp giderken tren perondan o son bakışlar.
Düşüyordu yolcuların başları bir bir öne
Kiminin başlıyordu yürek yangını
Kimi gizliyordu gözlerinden süzülen yaşları
Kimi daha gencecik anadan babadan ayrı.
Tüm yolcuların vardı bir bir indiği durak
Nereye gittiğini bilen yolcuların.
Bir benim, gidecek bir yeri olmayan
Kimi ayrılırken, kimi kavuşuyor sevdalısına
Kimi varıyor anasına babasına
Bir bendim, ne inecek bir yeri
Nede varacağı bir kimsesi olan.
Sür makinist bir sen kaldın, bir ben
Senin de vardır gidecek bir yerin
Haydi bas gaza, götür beni son sürat
Güneşin dahi doğmadığı
Ne ayın, ne yıldızların aydınlattığı
Simsiyah, kapkara bir otun dahi bitmediği
Bir bilinmezlik içerisine.
Haydi makinist, bas gaza
Bir sen kaldın, bir ben
Senin de vardır bir bekleyenin
Götür beni kimsesizliğime, sahipsizliğime
Götür bırak beni
Yüreğimin en karanlık durağına.
Kayıt Tarihi : 26.4.2024 14:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!