Veda Bozlağı Şiiri - Adnan Durmaz

Adnan Durmaz
490

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Veda Bozlağı

ben senden gidiyorum
kirpiklerinin ucunda biriken nemden
batan günün son ışıkları uzaklaşır
dağların yamaçlarında karalanır gölgeler
ve ıssız akşama karışır öyle
her gece başka bir düş bulur kendine
zaman uzar gider - acılar aralanır
kederli koynundan sıyrılıp şarkıların
ve günün bir yerlerinde yazılan hikayeden
yurdunu bulamamış kahraman uzaklaşır
aktı mı dağları taşları sürükler çimenli hayallere
çünkü delidir gönül
ve unutkandır insan
silinir nice suret kalbimizin haritasından
Anımsanmaz bir daha
tutku ömrü azımsar
sığdıramaz hiçbir yere aşk sandığını
ve kırılır hışımla tuttuğu kelebeğin kanadı

ben çıkıp gidiyorum hikayemden
yanlış bir romana girdiğini bilir aslında kişi
hesapsız kitapsız duruşlar yontmalı içime bakan gözler
sözlerin çimenleri altında akıl suyu akmamalı
değilse ben kalırım orada tipiler tam ortasında
bir aşktan düşürülmüş yitik olarak
insanlardan atılmış kağıt bir mendil belki
gecem soğuk ben üşürüm
yurtsuzluğun duldasında
hüznü giyinip sırtıma

bize ait değilmiş diğer yarımız
götürecek bir şeyim yok
bir bakışın aslını araştırdığım onca zamandan
molozlarımız başkaymış küt kırıklarımız
bir yaraya dair söylenen sözler
gizli orospuluklar taşımamalı bir aşk romanında kahramanlar
sarılıp da boynuna hülyalar çoğaltırken
poposuyla nü pozlar vermemeli röntgencilere
çiğ etin haritasını çizmemeli üzerine namus sandukalarının
bir aşk romanında olmamalı saklanan alışkanlıkların kirliliği
çünkü kokar kir gün olur
hüzün gibi sevinç gibi saklayamaz kendini

ben çıkıp gidiyorum sendeki hikayemden
kendi hikayemin sancıtan ateşlerine
tek başına ve yalnız
kanamak ölene kadar
ama adam gibi
ama yalansız

en azından bir anlamı olur ağaran onca saçın
ve yaşlanmış bakışlarımda uzanan gökyüzünün
rol yapmadan yaşamanın bütün hüzünlerine
deli poyraz yalın ayak yüreğimde gıcılar
elimle koymuş gibi sonuna dek razıyım bozkırlara
körler nasıl bilirse evinde eşyaları
ve çıplak çekilir bütün acılar

ben senden gidiyorum soluduğun havadan
nem varsa yanlış gelen benim doğrularımdı
sonuna dek onları yaşayıp kaybolmaya
sonu gelmez bozkırlarda esen bir yel olmaya
tek başına ve yalnız
kanamak ömür boyu
ama adam gibi
ama yalansız

dudak dudak dizeler dolaştığım bedenden
kalmasın ellerimden parmaklarında keder
santimlere kilolara vurulmuş gecenden gidiyorum
benimle geçtiğin şarkıların dağlarını unut
kokladığım şiirler susuz kalsın
yolcu yolunda gerek
yalnız ve onurlu
bir duruşu olmalı kimsesiz yolcuların
ve ömrü gurbette geçmeye yargılı
gülüşümün bir yanında saklanan sancıdan
safran bir bulut kalmasın gözlerinde
fırtınalardan gelmiş yaralı bir kuş gibi
alınıp satılmaların olmadığı gökyüzüme
sıkıntından üzüntünden öfkenden
gidiyorum

kara dağın yamacında ala kar yatar
çamların duldasında yalnızlık ayaz
ve en çılgın yoldaşıdır bir deli şairin rüzgar
ömür ki bir buluttur çimenlerin üzerinden akıp giden
aşk yağmakmış taşların üzerinde yosunlara
ister bir sokakta geçir bütün zamanlarını
ister büyük kavgalarda kan içinde savaşarak
kılınçlar kıra kıra
ister sırça saraylarda hurilerin göbeğinde şampanya
biten bir yolun yolcususun işte lamı cimi yok
heybemde kırık bir kaval- sırtımda kurşun yarası
mermilerim bitmiş kütüklüğüm boş
şu yamacı geçince karışırım ufuğa
bulutlu rüzgarlı yağmurlu ayrılığa

nankördür deli gönül gün gelir de unutur
başka bir avuca bırakır parmaklarını
yandığın yaraların aralarına
tuz basarım yüreğimin göz yaşından süzerek
ömür dedikleri bir adımlık yol
bütün kavgalarda yenik
bütün sevdalarda bozgunlara uğramış
onurun bayrağını kalbinde taşıyarak
yamaçlara yokuşlara sarplara aka aka
ben senden gidiyorum
içimi yaka yaka
yalnız
ama adam gibi
ama yalansız

11.01.2009
Adnan Durmaz

Adnan Durmaz
Kayıt Tarihi : 11.1.2009 03:03:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Adnan Durmaz