Hadi git yüzsüz olan topraklara
Açılmış olan tüm kollara
Sevgim değersizmiş, avuçlarında,,
Unutma’ki gidişin’de, gelişin olmayacak bir daha.
At, nalı gibi,koştursan’da arkanda
Çıkarıp atacağım o nalları senden uzaklara
Şahlanacak bu bedenin, ebediyen eziyeti.
Bitecek artık bekleyişler…
Uzakta çaresizce,bilinmeyen arayışlar..
Bir beklenti içinde, olan bir sevgi
Avare dolaşmakta olan bir insan
Yüceldi artık yüreğindeki o aşk
Faydasız çare arar durur dünyada
Hadi git yaşansın bütün o acılar
Unutulsun artık bitmek dinmeyen çırpınışlar.
Sevgilim” neden bulutlarla kaplayı vardin çevreni.
Seni nasıl özlemekte, bir bilsen, ah bu bendeni,
Gülüşünle derin bir incelikte, bağlamışsın yüreğimi,
Her sözcükte seni inletmekteydi cümlelerim
,,,,,,BİLİYORMUSUN
Bir aşk var ki, bağladı kendine beni;
Siyahın gölgesinde, alıp koy verdi beni,
Bir hasret var ki, geceleri yutkulatan,
Beni alıp derin, sevdalara daldıran,
Seyyah” seyyah dolaşırım, durmadan,
Aldım başımı gidiyorum, uzaklara,
Bir yanımda siyah ağır bavulum,
Atım sırtıma, girdim soluksuzca yollara,
Buhran buhran “Gazelle bağlansın “ürayanım,
Nedenler üstüne vursalarda hür yanım;
Boş külükler içinde, yakılmış sıgaralar,
İki dudak arasın’da yalanlansın tüm doğrular,
Suturun” durmuyor sarhoş diye adamı,
Bırakmaz ki konuşarak savunsun hakkını,
Kısık bir sesle, andım seni bu gece.
Solgun bir bakışla, anlattım dostlara.
Üzerime “hiffet, serinliği geçince.
Andım seni bu gece,anmaz olaydım keşke.
Ahsen bendeydin,nedir ki bu sefahat.
Seslendim “hınzıra”,nedir bu kırmızı taşlar,
Basılmış, insan onlar,kaldırım taşı gibi,
Muntazam görünse’de hengameli dağlar kadar.
Gözü perde kaplamış,önünü görmez şimdi,
İlk ışıkla koştular, kalabalık ortama.
Toplandı tüm çocuklar, mahalle ortasında
Bağırtılar, çığlıklar, en güzel halleriyle.
Bir başkadır, bir başka, mahalle çocuğuda.
En derin tesirim,köşedeki küçük evim.
Analarla dolu dizgin,geçti çucuklu senelerim.
İhtiraslı bir mahalle,sevgi dolu insanlar.
Bir başkadır,bir başka mahalle çocuğu da.
Komşuluğun bir tas çorba,yaşandığı zamanlar.
Elden ele dolaşır, en sevgili dostluklar.
Üstü kir,pas içinde,sokaklarda oyunla
Bir başkadır, bir başka, mahalle çocuğuda.
Aşk beni çiğneseydi,tam yarin yirmisinde;
Küçücük bir ağacın,uzanmış gölgesinde,
En sevdiğim şarkımın,sesizlik eşsizliğinde,
Çağırın gelsin sevgilim,hep aynı yere,
Gel sığıntılarıma denizin yamaçlarına.
Kirlenmiş ellerim zaptedilmez hükümdarlığına
Yaslanmış sırtını ,bilmediği bir adama
Gelemem artık der gibi,daldı karınlıkların arasına.
Enkaz yığıntıları arasında,oturdum bir cami avlusuna.
Gel artık der gibi yoldan geçen insanların suratlarına bakarken
Dipsiz bir kuyunun, karanlığında gölgenle baş başa
Gelmem artık der gibi,peşindeki acılarlara
İdam edin artık beni,Zifiri karanlığın eşiğinde.
Mescidlerde namaz kılar, duaların ensesinde
Kirelenmiş bu dünya açlıkların dingisinde
Gelemem artık der gibi, giderken baktı gözlerime
Kudretine sığındım cübbenin eşiğinde.
Sadık yarin ben ollam, gurbetin ellerinde
Gönül hizanın olmuş,ecelin dudağında.
İki kelam söz idim,birde senden kör ile.
Muhabbette ermez gönül, divanedir aşikar
Bir çare eyle gönül,zırhından kanlar akar
Siper olmuş gövden bana,nefes oldu kayun bana.
Diyar diyar gezdim durdum.çere nazır olmaz yara
Mısırı serden geçtim,nil nehrinden yüzdüm sana
Kıyas gibi bin at geçtim, varamadım ihsanına
Nice gönül ara durdu,izdihamın arasında.
Dirhem dirhem parçalandım,kudretinin gölgesinde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!