ve unut beni
dokunma
salkım söğüdün gölgesinde öldü düşler
saklandı bütün rengiyle anılar
bakmaya sakındığım o akşamüstü gözler
hepsini
kirpiklerinle kazı
ve unut beni…
ve unut beni
gün alışsın yokluğunda büyümeye
tandır ateşinde yanarak çürüyen gözyaşları gibi
fitili tutuşmuş bir yüreğin arka bahçesinde ıstırap
avlusunda sahte iki gamzeli gülücük
nasıl olsa avunacak çocuk
unut beni
nasıl olsa uğuldamayacak artık rüzgar
ve artık duymayacak kulaklarım geceleri
duymayacak senden kopardığım kokuların seslerini
dozaşımı sözcükler dolaşır kanımı
kasnağından kurtulmuş zembereğin hızındayım
pimi çekilmiş iki el bombadır gözlerim
kalbime ölümü okuyorum durmadan
masallardan sonra bu ilk uyuyuşum olacak
unut beni
bu çehresi zindan
bu çehresi gece hışmına uğramış aşkı
bir zaman hecesinde yok et
kuşkusuz bir dolunay çıkarken geceleri
beton duvarlara sürülü hüzünlerden
memleket sıcağında memeler doğardı
aslında kör kuyularda kemiklerim
asit içti
unut beni
ensemizde dilsiz bir coğrafya
yasak ağıtlar okurdu
halbuki depremleri biz sustururduk dudağından
kuşağını biz bağlardık gelinlerin
şimdi kırağı düşmüş yanaklarında sıradağların
biz ağartırız saçlarımızı
ölüm ne tatsız ne de tadına varılmaz bir kuru söz
öldür
ve unut beni…
Kayıt Tarihi : 5.5.2014 13:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
aşk ve ayrılık

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!