Şiirsiz bir yaşam, hiç kuşkusuz ki "çok tatsız" olurdu. Şiir, kimileri için, bir coşkunun tanımsız müziğidir. Bazen insanın içini yaşama sevinciyle doldurur; bazen de duygu dünyasının sonsuz yolculuğuna çıkartır...
Özcesi, kimileri şiirsiz yapamaz...
Oktay Rifat bunu şöyle dile getirir:
"Şiir olmasaydı, yaşama dediğimiz oluşun çarklarından biri eksilirdi. Belki kıyamet kopmazdı ama insanlar sevişemez, öpüşemez, beğenemez, yarınların düzenine şiirli dünyanın hızıyla kavuşamazdı."
***
Dünya şiirinden Türkçe yazılan şiiri çıkartsanız, dünya şiiri de çok büyük bir yitime uğrar. Çünkü Türkçe yazılan şiir, özellikle de modern Türk şiiri, dünya şiirinin en önemli sacayaklarından biridir.
Modern Türk şiirinden söz ederken, Ahmet Hâşim ile Yahya Kemal'in adını anmak gerekir; ancak hiç kuşkusuz ki en büyük dönüşüm, değişim, daha doğrusu devrim Nâzım Hikmet ile başlar. Tüm kalıpları altüst etmiş; özgür bir yazış anlayışını getirmekle kalmamış, o güne kadar kimsenin aklına dâhi getiremediği tema ve konuları şiire sokmuştur. Ne var ki tüm bunlar, geçmişin şiiri özümsenerek yapılmıştır.
Nâzım Hikmet modern Türk şiirinin temeliyse de ondan sonra gelenler, bir anlamda bayrağı daha ileri götürerek, yeryüzünde –her ne kadar dil sorunu olsa da– önemli bir şiir damarını oluşturmuştur.
Nâzım ile başlayan modern şiirin kurucuları, Melih Cevdet Anday'lar, Oktay Rifat'lar, Orhan Veli'ler, Behçet Necatigil’ler, vd.dir hiç kuşkusuz ki.
***
Türk şiirinde, yeni bir dilin, yeni bir söyleyişin, yeni bir imge yapısının, 1920'li yıllarda temeli atılmış olur. Türkiye'de, modern şiirinin kuruluşu, Cumhuriyet ile koşut gelişmiştir.
Şiirimizdeki, "Garip" hareketinin temsilcileri modern şiirin kuruluşunda bir anlamda harçı oluşturmuştur. Yalınlığın ve sokaktaki insanın buruk şarkısını yazan Orhan Veli'den sonra, Oktay Rifat ile Melih Cevdet Anday, şiire anlamsal olarak derinlik getirmiş; Anadolu kültürünün tarihsel mirasına sahip çıkmıştır.
Giderek konular ve temalar zenginleşir. Bu toprakların, şairlerin yaşadığı toprakların kültürel zenginliği kadar zenginleşir.
Çağrışımlarıyla insanı sarsan bir Behçet Necatigil çıkar böylece, Türk şiirinde. Aslında modern Türk şiirinde, adını saymakla bitiremeyeceğimiz kadar çok, önemli ve usta şair vardır.
Ahmet Muhip Dıranas, Cahit Sıtkı, Fazıl Hüsnü Dağlarca, İlhan Berk, Sabahattin Kudret Aksal, Cahit Külebi, Attilâ İlhan, Özdemir Asaf, Can Yücel, Turgut Uyar, Edip Cansever, Ece Ayhan, Cemal Süreya, Metin Altıok ve daha niceleri...
***
Gençlik yıllarımdan beri, yatağımın başucunda şiir kitapları durur; gecenin sessizliğinde, şiirin o büyüleyici yolculuğuna çıkarım yıllardır ve kendimi hep şanslı sayarım: anadilimde bunca güzel şiir okuma olanağım olduğu için...
Hep kendi kendime sorarım, acaba "şairler", bunca güzelliği nasıl yaratmış; bunca güzel şiir kimlere yazılmış. Sorunun yanıtını, aslında Behçet Necatigil bir şiirinde dile getirmiştir:
Ve şairler boyuna kimlere yazarlar?
Yıkılmış köprülerin başında
Ürkmüş boşluktan biri inliyorsa
Ve şairler onlara geldimlere yazarlar.
(2002; Şiir İkizini Arar, Özgür yay. 2011)
Atilla BirkiyeKayıt Tarihi : 19.4.2016 12:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!