yoksa bana mı öyle geldi 
yoksa sana mı ikindi,anneme migren..
yoksa zaman bir gel-git mi aramızda
tahta silahım,naylon tankım ve uçağım mı yoksa 
göğsümü savaş alanına çeviren..
"bak reis" dedi yorgun sandal tekmil ikaz da
"dünyaya tüküreceksen,sakal bırakmalısın"
nedir bu karartı,bu toz bulutu
bizi alelade söylenmiş bir söz gibi boşluğa savuran nedir? 
sis dahi anlamını yitirmek üzreyken bu hatıra ormanında
çiğneyip çiğneyip tükürdüğümüz dünyada; 
çocukluğumuzu yiyen sincaplara 
ve hayallerimizi uzak bir mavide hapseden çelimsiz kaptanlara 
dahi,yumuşak başlı türküler yakmalısın...
bu kitabe,taşlara kazınan bu yangın 
dağlara sığınmanın ağustos çevirisi
ve gül'den göçümüzün bezirgan notlarıdır..
tahtadan ve naylondan neyim varsa şimdi yakıyorum
şahit olun sapanımı da annem kırıyor yılgın
...
ışığa ilenen sözler asarak boyunlarına 
ve bir mendilin uçması gibi konarak barışa
her tabut bir marangoz çakmalıdır..
Kayıt Tarihi : 16.8.2012 01:24:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Söze hürmetimi bırakıyorum. Büyüleyiciydi.
Hele ki son misra
Yeekkur ederim nazan hanım..
Değer kattiniz
TÜM YORUMLAR (6)